Kitap; Thomas Bernhard’ın ani bir kararla okulu bırakıp kendi deyimiyle hayatının en verimli yıllarını geçirdiği kilerde ve o çevrede yaşadıklarını konu ediniyor. İçe gömülmüş olan yeteneklerinin bu dönemde ortaya çıktığını üstüne basa basa söylüyor Bernhard. Gün içerisinde bir sürü insanın girip çıktığı hepsini gözlemleme fırsatı bulduğu bu kiler onun için insanlığı anlamak adına ve yazarlık macerasının başlaması adına önemli bir adım oluyor. Salzburg’un dışlanmış, kenara itilmiş mahallesinde öğrendiği yalnız çıraklık değil, farklı insani durumlara karşı büyük bir sezgi kazanmıştı. İlk cümleyi okuduğumdan itibaren beni içine alan kitap, işe yararlılık duygusunun çocuk ve gençler için ne kadar önemli olduğunu hayata bağlayan bir etken olduğunu da anlamamı sağladı.