ışığın, aşkın, acının ve karanlığın şehrinden
seher vakti gitti bir kadın sürükleyerek eteğini
kayıp, perişan bir kuş gibiydi
dermansız, yorgunca yuvasına gitti
senin için kim nerede döktü gözyaşı
kim nerede anladı dilinden
anlamadılar hiç bu garibin
ıstırap yüklü sesinden