Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ağlama ve Gülmenin İyileştiriciliği
Şimdiye kadar okuduğum en iyi ebeveyn-çocuk kitabı diyebilirim. Biraz uzunca kendime özet çıkardım. Okumak isteyen buyursun. Kitapla ilgili aldığım notlar: Ağlama psikolojik birikmişliğin boşaltılmasıdır. Aslında gün içinde yeterince duygusunu boşaltıp ağlayamayan çocuk ufak bahanelerle ağlamaya başlayabilir. Asıl ağlama sebebi muhtemelen o bahane değildir ancak siz bahanesini kabul ederek ağlaması sırasında ona ilgi göstermelisiniz. Eğer bulunan ortamda ağlamasından çok rahatsız olduysanız dikkatini dağıtarak ağlamasını başka bir vakte erteleyebilirsiniz ancak bu sadece geçici bir ertelemedir. Yıkıcı saldırgan davranış (ağlama yoktur ve etrafraki eşyalara zarar verme vardır) kendisinin güvenle anlaşılacağına inanmayan çocuklarda ortaya çıkarmış. Bu durumda zarar vermesini önlemek için ona vurabileceği bir yastık vermek mantıklı. Ancak samimi ağlama davranışında etrafa zarar verme yoktur ve gözyaşları vardır. Bu davranışta duygu boşaltımıdır engellenmez ve çocuğun ağlama sebebi kabul edilir veya hiç bir denmeden sadece yanında durulur. Yazar diyor ki bebekler konuşma öncesi iletişim için hemde duygusal travmalarından arınmak için ağlar konuşmaya başladıktan sonra ağlama sebebi psikolojik boşaltma isteğidir. Bu tıpkı boşaltım isteği kadar doğaldır. Maalesef duyguları bastırılan çocuklarda tırnak yeme, alt ıslatma, hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi davranış bozuklukları olabilir. Hatta parmak emme davranışını tırnak yemeye dönüştürenler olurmuş. Çocuk anne babasının yanında güvenle ağlayabilmelidir. Geç kaldıysanız güven sağlaması için her gün çocukla oyun oynamalı, ona vakit ayırmalısınız. Çocuğunuzun yanında ağlamanız normalde doğru değilse de ağlama taklidi yapabilir, onunla birlikte ağla oyunu oynayabilirsiniz. Çocuğun yanında ağlarsanız çocuk kendini suçlu hissedebilir ve ebeveyninin artık ona bakamayacağını düşünebilir. Gülmekle de çocuk utanç, üzgünlük gibi duyguları boşaltırmış. Kuklalarla yaşanılan kötü olayları canlandırarak gülebilirsiniz. Çizimlerin çocuğun duygularını ortaya koyduğunu ancak her zaman terapatik etkisi olmaz. Destekleyici olarak kullanılmalıdır. Çocukların korkularının çoğunun sebebi bilgi eksikliğidir. Travma kaynaklı korkularda olabilir. Kolostrofobinin sebebi doğumda uzun süre kanalda sıkışmış olma durumu olabilir. Karanlik korkusunun sebebi bebeklikte gece ağlarken ihmsl edilme olabilir. Bebekliğinde annesi hastanede yatmış çocukta terkedilme korkusu olabilir. Yeterince dokunulmayan ve kucağa alınmayan bebekler genel korkular geliştirebilir. Korktukları bir olay sonrası su , iğne veya köpek korkusu da olabilir. Bu olaylar sonrasında mesela köpek korkusu sonrası çocuk koşullanarak diğer hayvanlara korku genelleyebilir. Anne babanın korktuğu şeylerden de çocuklar korkar. Herkese güvenip inandıkları için çocuklar başkalarının korkularına ya da sözlerine inanır. Bu yüzden tv ve tablette izledikleri şeylerden, duydukları olaylara inanıp korku geliştirebilirler. 3 yaş civarında ölüm olduğunu anlarlar. Ölüm korkusu yüzünden karanlık, kaçırılma korkuları olabilir. Sembolik becerilerde geliştiği için hayalleriyle gerçekleri net olmayabilir. Kardeşi doğduğunda anne baba sevgisini kaybetme korkusu olabilir ve bu korkuyu bir canavara aktararak canavardan korkuyormuş gibi yapabilirler. Bebekken ayrılık kaygısı yüksek olmuşsa ilerde daha çok korkarlar. Bazı kabuslarda korkuya neden olabilir. Bazı korkularda gece ağlama ve bağırmalı kabuslara (karabasan)da neden olabilir. Erken çocukluktaki bu korkular gelişimin parçasıdır ve normaldir. Hayal ürünü olan korkulardan uzak tutulması normal değildir ancak çok korktukları şeye de zorla maruz bırakılmaz. Korkusunu kabul edin ve ifade edin. Ağlama (titreme) ve gülme korku duygusunu boşaltır. Saray soytarıları terapinin bir parçasıydı yani. Sistematik duyarsizlastirma, korkunun nüksettiği bir terapidir. Korktuğu şeyler hakkında bilgi sahibi olması da korkuyu azaltır. Oyun terapileri de korkuyu azaltmaya yardımcı olur. 2,5 yaşında ayrılık kaygısıyla ağlayan çocuğun sebebi iç huzursuzluk olabilir. Güvende hissettiği bir yere bırakılırsa rahatça ağlaması sağlanabilir. Bir travma nedeniyle ağlıyor olabilir. Birikmişlik nedeniyle veya hala ebeveynine ihtiyacı olduğu için ağlıyor olabilir. Bıraktığınız yerde güvende hissetmediği için ağlıyor olabilir. Ayrılık sırasında ebeveyninden farklı bir tepki görmesi de ayrılık kaygısına neden olabilir. 2 yaşındaki çocuklar annesinden 10 günden uzun süre ayrı kalmamalıdır. 3-5yaş çocuklar için bu süre 3 hafta, 6-9 yaş için 4 haftadır. Çocukları doğada gezilere götürmek çok faydalıdır. Hayvanat bahçesi, müzeler, konserler, kütüphane, sahil kenarı, yenidoğan yoğun bakım servisi, şehir çöplüğü, fabrika, fırın imalathanesi, dereler, dağlara götürebilirsiniz. Çocuklara dünyanın güvenli, olumlu bir yer olduğunu düşünmeden önce savaş ve şiddet anlatılmamalı ve şiddete tanık olmaları da doğru değildir. Ancak güven sağladıktan sonra dengeli şekilde yavaşça bunlar anlatılabilir. Ancak barış çabalarıyla dengelenmelidir. Ölümle ilgili soru soran çocuklara ise ölü hayvan, bitkiler gösterilebilir. Ölümle uyku arasındaki farka dikkat edilmelidir. Uykuya daldı, cennete gitti demek başka kelimeler kullanmak yerine kişinin öldüğü doğrudan çocuğa söylenmelidir. Çünkü çocuk uyuduğunda öleceğini düşünebilir. İnsanların üremesinden bahsederken de hayvanlardan bahsedilmemelidir. Önce çocuğun ne bildiğini öğrenmeye çalışabilirsiniz. Bu durumlarda kapsamlı bir bilgi vermek yerine sadece sorduğu soruya doğru cevap verin. Anne babasının cinsel ilişkisini gören çocuğa da büyük tepkiler verilmemelidir muhtemelen gördüğü şeyden değil verilen tepkiden korkacaktır. Aynı zamanda çocukların doğumu izlemesinin zararı yoktur ve kardeşine karşı bağlılıkta geliştirir. Ancak küçük çocuklar doğuma iyi hazırlanmalıdır. 2 yaşına kadar çocuklar cinsiyetinin farkında değildirler ve zamanla kız erkek ayrımını öğrenmeye başlarlar. Kız ve erkek çocuklara farklı ebeveyn davranışları da çocukların kişiliklerinde değişikliklere sebep olur. Erkek çocuklara veya kız çocuklara farklı oyuncaklar almamız bunlardan biridir. Eşcinsellik korkusundan dolayı bu tutumlara başvurulabilir ancak bilimsel olarak cinsiyet ayrimi yapmadan yetistirilen çocuklarda bu durum görülmemiş. Hatta kız ve erkek ayrımı netleştikçe eşcinselliğin arttığı görülmüş. Bazı cinsiyetçi kitaplarda kadın karakter hep anne diğer karakterler ise hep erkek karakterler olabilir. Çocuklarınızın hem kız hem de erkek arkadaşları olmasına izin verin. Cinsiyet ayrımı sebebiyle psikolojik bazı hastalıklar da kız ve erkeklerde sık görülür olmuş. Duyguları baskılanan erkekler ağlamaz denen erkek çocukların öfkeli ve saldırgan kişilik geliştirmesi, kız çocukların ise sulugöz olması gibi... Otoriter ebeveynler çocukların öğrenmelerini olumsuz etkiler. Sonuç yerine süreci öven ebeveynler olmalı, bir resim yaptığında onu anlatmasını ve resimde farklı durumları beğenilebilir, çabası için takdir edilebilir. Başarısız olduğunda veya hayal kırıklığı yaşadığında duygularını ifade etmesine yardımcı olup duygularını anladığını ifade etmek gerekir. Bu çocukların mükemmel düşüneme , öğrenme ve konsantrasyon becerileri olur. Akademik ve sosyal becerileri gelişmiş ve çok yönlü olurlar. Çocuklara deneyimlerine, ilgilerine, yaşına göre kitap okunması hayal güçlerini geliştirir. 5 yaşına kadar peri masalları gibi masallar okunmamalıdır. 5 yaşına kadar gerçekliğini algılamakla meşguldürler kafaları karışabilir ve korkabilirler. Hiç bir etkinlik ve oyun öğrenmek için değil eğlenmek için yapılmalıdır. Çocuk eğleniyorsa öğreniyordur. Öğretme kaygınız onu oyundan uzaklaştırabilir. En iyi okul ise en serbest oyunu sağlayan okuldur. Özgürce ihtiyaç duydukları kaynaklar sağlanırsa çocuk zaten rehberlikle anlamlı öğrenir. Planlı öğrenme çocuğu sıkabilir. Çocuk kendi ilgisi olan şeyleri eğlenerek daha anlamlı algılar ve öğrenirler. Bu yüzden evde eğitim amerikada yaygınlaşmaya başlamıştır. Televizyon küçük çocuklar için uygun değildir ve çizgi filmlerde bol şiddet unsuru bulunur. Fazla TV izleyen erkek çocuklarda daha çok şiddet görülmüştür. Bunun sebebi kız/kadın karakterlerin çizgi filmlerde şiddet uygulamamasıdır. Televizyon hayal gücünü, yaratıcılığı da olumsuz etkiler. Çocuğu hareketsiz, bağımlı hale getirir ve zihinsel gelişimi de olumsuz etkiler. En çok TV izleyen çocukların insanlarla iletişim (dil becerileri) gelişemez. Çünkü TV tek taraflı iletişimdir. TV de izlediği şeyleri çocuk fazlasıyla gerçek zanneder. TV olmayan evlerde daha huzurlu bir ortam oluştuğu görülmüş. Birden TV'yi kapatmakta çözüm değildir onlara cazip etkinlikler sunarak TV izlemeyi azaltabilirsiniz. İzlediğinde sizde onlarla birlikte mutlaka izlemeli ve izledikleri şeyleri tartışıp, yorum yapabilirsiniz. Hislerinizi anlatacak yetişkinler bularak karşılıklı deşarj olmayı da unutmayın ancak bu konuşmayı çocuğunuzun yanında yapmayın. Hayali oyunlar okul öncesinde neredeyse her alanda çocuğun gelişimini olumlu etkiler. Çocuk oyunla öğrenir ve duygusal olarak faydalanır. Oyun terapisi de bu yüzden fayda sağlar. 3-4yaş çocuklarının genelde hayali bir oyun arkadaşı vardır. Bazen hayalgücü gelişmiş çocuklarda hayali bir çok oyun arkadaşı olabilir. Yani onlar delirmemiştir Bu görünmez hayali arkadaşlar onları rahatlatır. Süper kahraman hayali oyunları da bu dönemde yaygındır. Aslında onlar her şeyin farkındadırlar ancak yine de bu şekilde davranarak korkularıyla, güçsüzlükleriyle başa çıkarlar. İşbirlikçi ve sonuçları fazla ciddiye alınmayan rekabetçi oyunlar da faydalıdır. Rekabetçilik kültürden edinilir, doğuştan gelmez. Rekabetçi toplumlarda, yaş büyüdükçe çocuklarda işbirliği azalıp rekabetçilik artabilir. Rekabetçilik bazen o kadar artar ki çocuk kazanmak için hile yapabilir bu durumda kazanması için ona uyun ve yenildiğiniz için üzülmüş gibi yapın kaygı ve korkularını boşaltmasına yardımcı olun. Ayrıca kim daha önce yemeğini yiyecek yerine 10 dk içinde kim yemeğini bitirebilir yarışı daha doğru olur. Suçluların çoğu çocuklukta kötü muamele görmüşlerdir. Çocuk hem ceza verilmesinden dolayı üzülür hem de ceza sonrası duygularını ifade edemediği için tekrar üzülür. Ceza; dövmek, ilgiden mahrum bırakmak ve özgürlüğünü elinden almak şeklinde olur. Dayağın olumsuz sonuçları; uzun dönem davranış değişikliği sağlamaz, sinirlilik ve kaygıya neden olduğunda öğrenmeyi yavaşlatır, çocuğun kendine saygısını olumsuz etkiler, şiddete daha büyük şiddetle karşılık vermeyi öğrenir (erkekler kızlardan 3kat fazla şiddete maruz kalır), aile bireyleri arasında sosyal mesafeyi artırır (çocuk anne babası tarafından anlaşılmadığını düşünür ve sorunlarıyla ilgili onlarla daha az iletişim kurarlar), dışsal denetime bağımlı olurlar ve özdisiplin eksikliği görülür yani çocuk kendi disiplinini kendisi sağlayamaz hale gelir, sadomazoşist cinsel sapkınlığa neden olabilir, otoritelere (patron, öğretmen vs.) karşı kızgın ve güvensiz olabilir. Saldırgan davranan çocuğa saldırı ve baskı niteliğinde verilen ceza saldırgan davranmasını daha da artırır. Yetişkin saldırgan davranarak çocuğa saldırma modeli (örneği) olmuş olur. Çocukluğunda baskıya boyun eğmiş, susturulmuş çocuk yetişkinliğinde kendisine baskı uygulayan tüm otoritelere boyun eğecek duruma da gelebilir ve kendi kendine düşünme yeteneğini kaybedebilir. Nazilerin yetiştirdiği çocuklarda yapılan araştırmalarda bu durumlar görülmüş. Mola yöntemini de naziler uygulamıştır ve mola yöntemi kesinlikle önerilmez. Sevgiden mahrum bırakılan çocuklarda özdeğer olumsuz etkilenir. Her türlü ceza otoriter yaklaşım kaynaklıdır ve çocuğa zarar verir. Ödüller de cezalara çok benzer. Çünkü ödül alamamak da cezadır. Ödül, kardeşler arasında rekabete de yol açabilir. Ödül kaldırıldığında ise çocuk davranışı normalde yapacağı varsa da yapmak istemeyebilir. Ödül, zevk verecek davranışların peşinden gidip acı veren durumlardan kaçınmaya da sebep olabilir. Bu yüzden yetişkinlikte uyuşturucu madde kullanımına yatkın olabilirler. Başka şeylerin çocuğun davranışını kontrol etmemesi için ödül kullanılmamalıdır. Çıkartma ödülü verilen katılıp katılmama şansı çocuğa verilen yarışmalarda bu durumlar geçerli olmaz. Seçme şansları olmayan ve otorite tarafından davranışına yönelik ödül olduğu durumlarda ödül daha fazla zarar verir. Çocukların kabul edilemez davranışlarının sebepleri; karşılanmamış ihtiyaç (açlık, ilgi, merak, bilgi, sevgi, güven ihtiyacı gibi), bilgi eksikliği, acı veren duygular. Çocuklar en çok güven hissettiği anne babasının yanında ağlar. Televizyonu bir dolap içine yerleştirmek veya fazla kullanılmayan odaya koymak çekiciliğini azaltabilir. Seyahat sırasında saklanan oyuncakları ortaya çıkarmak ve yiyecek vermek çocukların kabul edilmez davranışlarını engelleyebilir. Yaşayacakları şeylerin önceden oyunla provasını yapın ve olmadan önce bilgi verin. Seçim hakkı vererek sınırlandırabilirsiniz. Ellerini yıkamadan sofraya oturan çocuğa bir lokma yemesine izin vererek ellerini yıkamadan daha fazla yemesine izin vermemek uygun bir sınır olabilir. Duvarları boyamış bir çocuğa duvarların beyaz kalmasını istediğimizi söyleyerek duvarları temizlememize yardım etmesinden sonra ona kağıt vererek kağıdı boyayabileceğini gösterebiliriz. Çocuk duvarları boyamaması gerektiği bilgisini bilmiyor ve bu konuda bilgilendirmeye ihtiyaç duyuyordur. Bazen de doğal yollarla tatsız bir deneyim sonucu öğrenmesine de müsaade edebiliriz. Örneğin yüzme dersinden gelen bir çocuk mayosunu ıslak şekilde yerde bıraktığında mayosunu asmanın sorumluluğu olduğunu ve ertesi gün kuru mayo giymesi gerektiği hatırlatılıp olayı doğal sürecine bırakarak ertesi gün ıslak mayosuyla başbaşa kalmasına müsaade etmek gibi. Ertesi gün ise ben demiştim dememek ve destek olmak gerekir. Tehlikeli ve güvenilir olmayan durumlarda ise mutlaka güvenli olabilecek kurallarla sınırlanmalıdır. Eğer her şeye rağmen çocuğun kabul edilemez davranışları varsa muhtemelen birikmiş acıları (korku, hayal kırıklığı, ihmal, kötü muamele) vardır. Yıkıcı davranışları gösterdiği sırada sınırları hatırlatan cümleler kullanmalı, bazen elinden zarar verici nesneyi almalı, bazen de zarar verebileceği kişiden uzaklaştırarak engel olunabilir ancak bu durumlarda çocuğa dayak ve ceza verilirse acılarının üzerine acı eklenecektir. Duygusal boşalma için oyunla teşvik edilmeli, ağlamalarında ise engellenmemelidir. Bazen ona sıkıca sarılıp saçma davranışlarının geçmesi beklenerek birikmiş duygularının boşalmasına müsaade edilebilir. Başka bir şey yapmak isterse bir süre ona sarılmak istediğinizi sonra istediği şeyleri yapabileceğinizi söyleyerek kararlı şekilde sarılmaya devam edin. Bu yaklaşım kızgınlıkla uygulanmamalıdır. Ağlayamıyorsa gülmeye teşvik edilmelidir. Oyun oynarken ise çocukla alay edildiği hissi verilmemesine dikkat edilmelidir. Gereksiz yere sınırlar konursa çocuklar duyarsızlaşır ve kurallara asileşir kurallara karşı çıkar. Bu kez çok tehlikeli durumlarda bile sizi dinlemez. Bazı ebeveynler ileride çocuklarının kötü durumlarda kendisini koruması için öncesinde acı çekmesini mantıklı bulur. Aslında tam tersi ileride o kötü durumlardan sağ çıkmaları için bugün en sağlıklı şekilde gelişimleri sağlanmalıdır. Doğruyu bilen birey yanlıştan o kadar uzak duracak ve toplumu da geliştirecektir. Yetişkinler destek alamadıkları için, tükenmişlik nedeniyle tahammül seviyelerinin düşmesinden dolayı, genetik aile geçmişleri ve kültüründen öğrendiği ebeveynlik sonucu otoriter tutum sergileyebilirler. Ebeveynlerden mükemmel olmaları beklenir ve çocukla ilgili sürekli suçlanırlar ancak kendilerine hiç eğitim verilmez. Yapabileceğiniz şey birilerinden yardım istemek, bir dert ortağıyla dertleşmek, başka çocuklu ailelerle anlaşma yaparak çocuklarınızı ara sıra birbirinize bırakıp kendinize vakit ayırmak olabilir. Öfkeyle çocuğunuza vurduysanız kendinizi suçlu ve pişman hissediyorsanız ona sarılın, sevdiğinizi söyleyin, her zaman kendinizi kontrol edemediğiniz için istemediğiniz şeyler yaptığınızı, dövülmeyi hak etmediğini ve iyi bir çocuk olduğunu söyleyebilir hissettiği duygularını anlatmasına ve ağlamasına da müsaade etmelisiniz. Sizden nefret ettiğini ve kötü olduğunuzu söylerse şaşırmayın. Gidip sizde bir yerde ağlayın. Çocuklar küçük yaşta işbirliğinden çabuk kaçabilir ama büyüdükçe sizinle işbirliği yapabilir. Hadi bugün bütün camları silerek babanı şaşırtalım, bakalım odanı kaç dakikada toplayacağız diyerek işbirliği yapabilirsiniz. Bu işleri birlikte, eğlenceli şekilde, şarkılar söyleyerek yapmalısınız. Yatma saatine direnen çocuklar uyuyana kadar yanınızda kalmak istiyorsa bu isteğine olumsuz yanıt vermeyin. Çocukları kardeşlerine hazırlamada kitaplar, oyunlar, resimler, sohbet kullanılabilir. Çocuğa oynayabileceği bir kardeşi olacağını söylemek bebek doğduktan sonra hayal kırıklığına neden olabilir tam tersi bebeğin bakıma ihtiyacı olacağı anlatılmalıdır. Çocuğun sorularına ihtiyaç duyduğu kadar ve doğru cevap verilmelidir. Belirsiz durumlar konusunda da belirsiz olduğu söylenmelidir. Çocuk doğumda bulunacaksa doğumla ilgili de her bilginin verilmesi gerekecektir. Çocuk doğuma iyi hazırlanmış ve olacaklar konusunda rahatlatılmışsa doğum sırasında yanında bir yetişkin olursa bebeğe daha çok bağlılık hissedecektir. Çocuk yeni gelen bebeğe kin tutabilir, kendi kendine yemeyi ve giyinmeyi reddedebilir, gece uyanabilir, altina kacirmaya başlayabilir ve meme emmeyi isteyebilir. Çocuğun sevgiye ve güvene ihtiyacı vardır. Her gün mutlaka 15 dk sadece ona vakit ayırın. Bebek gibi davranmak isteyebilir sizde ona uyum sağlayın. Ona bebeklik fotoğraflarını da gösterebilir sohbet edebilirsiniz. Öfke duygularını boşaltmasına da müsaade etmeli ve kıskançlık duygusundan dolayı ağlamasına da müsaade edilmelidir. Dövüş oyunları oynamak ve kazanmasına izin vermekte duygularını boşaltmasına yardım eder. Bebeğe zarar vermek isterse bebeğe zarar vermemen için seni tutmam gerekiyor diyerek ona sıkıca sarılabilirsiniz. Bu durumda ona oyuncak bebek verip kardeşine yapmak istediklerini bu bebeğe yapabilirsin denebilir. Bir gün sevip bir gün döverse de şaşırmayın. Aynı oyuncakla oynamak isteyen iki çocuğa destek olmak istiyorsak; (önce sorunu halletmeleri için beklenir), ağlayarak duygularını ifade etmeye teşvik edebilir, iki tarafinda kabul edeceği çözüm bulabilir (A bunu istiyor, B bunu istiyor sizce bu sorunu nasıl çözebilirsiniz diyerek), çözüm bulunana kadar oyuncağı kaldırabiliriz. Bir beceri edinmek için (piyano çalmak gibi) abi veya ablasını rahatsız eden küçük çocuğa beceri edinmesi için başka vakitlerde destek olunabilir. Büyük çocuk kardeşini oyuna almak istemezse zorlanmamalı küçük çocuk ağlarken duygusunu boşaltmasına yardım edilmelidir. Bazen kardeşler duygu boşaltmak için birbiriyle kavga eder ve ağlarlar yani kasıtlı kavga eder ve ağlamak için neden yaratırlar. Bazen yetişkin ilgisi içinde kavga edebilirler birbirine zarar vermedikleri sürece onları ayırmayın ancak zarar veriyorlarsa onları ayırmalısınız. İncitici davranan kardeş varsa da sürekli ezilen bir kardeş varsa bu adil değildir bu durumda da müdahale edilmeli ve incitici davranan çocuğun duygularını ifade etmesi sağlanmalıdır. Suçlayıcı olmadan destekleyici şekilde onunla başbaşa sakin bir zamanda konuşun. Eğer sürekli kardeşiyle alay ediyor ve eleştiriyorsa (kıskanıyorsa) belki de kardeşinin ondan iyi olduğu bir konu olduğunu veya ailede kardeşinin daha çok sevildiğini düşünüyor olabilir. Farkında olmadan bir çocuğunuzu kayırıyor da olabilirsiniz. Kardeşiyle alay eden bir çocuğunuz varsa bunun alışkanlık olduğu ifade edilip alay ettiğinde ona anlamsız bir kelime söyleme konusunda anlaşılabilir (mesela ahududu nisa). Çocuklarınızı birbiri ile kıyaslamayın veya ayrı ayrı iyi olduğu yönlerini vurgulamayın. Diğer çocuğunuz kardeşinin yetenekli olduğu konuda yeteneksiz olduğunu düşünebilir ve o davranıştan uzak durarak hayatına yön verebilir. (Yani gereksiz yere övmek veya kıyaslamak yok). Bu davranışlar kardeş kavgasına neden olabilir. Kardeşler birbirlerine alınan hediyeleri de kıyaslar ancak eşit sayıda bir şey almak için değil ihtiyaç olanı almaya yoğunlaşın. Diğer çocuğa da kardeşinin buna ihtiyacı vardı seninde ihtiyacın olduğunda sana da alacağım denilebilir. Çocuklar kavga ederken hızlı çözüm üretmemek veya bir çocuğu haklı bularak diğerine karşı çıkmamak gerekir. Bağırıp, vurursanız kavgada güçlü olanın kazandığını öğretmiş olursunuz. Geçmişinizdeki kavga ve şiddet görüntülerinden arınmayla işe başlarsanız sakin kalarak kavgayı ayırmama şansınız olur. Küçük çocuklar anlık öfkelenip kavga edebilir sonrasında yine gülerek oyunlarına devam edebilir. Bu tür davranışları fazla büyütmeye gerek yoktur. Oyunda anlaşmazlık çıkarsa onları izleyip kendilerinin çözmesine müsaade edin. Çözemediklerini düşündüğünüzde arabuluculuk yapabilirsiniz. Her bir çocuğa konuşma hakkı verip sonra duygularını ve isteklerini onlara yansıtın ve sonra ikinizin de mutlu olacağı çözüm ne olabilir diyerek onlara sorun. Çözüm sonrası tekrar kavga ederlerse onlara ikinizin bu sorunu çözebileceğine inanıyorum diyerek oradan ayrılıp tekrar kendilerinin çözüm bulmalarına fırsat verin. Isırmak veya vurmak üzere olan çocuklar ise tutarak engellenmeli ve "hayır" diyerek durdurulmalıdır. Çocuklar yüzlerce yıldır cinsel tacize uğruyor. Son yıllarda ise bu alenen artmıştır. Çocukları cinsel tacizden korumak için onlara saygı duyulmalı ve güçlü olduklarını hissetmelerine yardımcı olunmalıdır. Ödül ve cezalarla yönlendirilmeyen, suçlanmayan, incitilmemiş, saygı duyulmuş çocuğun istenmedik davranışı "hayır" diyerek engellemesi daha yüksektir. Otoriteye sorgulamadan uymuş ve ceza verilmiş çocukların istismara boyun eğmesi olasıdır ve istismarı ailelerine korkmadan anlatma ihtimalleri de daha düşüktür. Çocuklara bazı yetişkinlerin uygunsuz davranışta bulunup özel bölgelerine dokunmak isteyebileceklerini ve bu kişilere "hayır" diyerek oradan uzaklaşıp olanları bir başka yetişkene anlatabileceği söylenmelidir. Kötü insanların görüntüsü her zaman kötü olmaz ve çok yakınlarının bile çocuğunuza saygısız davranamayacağını ve ona "hayır" diyebileceğini söylemelisiniz. Küçük çocuğunuz hakkında cinsel terimlere yakın sözler sarfeden kişilere karşı dikkatli olun ve içinize sinmeyen biriyle çocuğunuzu yalnız bırakmama konusunda hislerinize güvenin. Çocuğunuzu ziyaret edip, okula uğramanıza izin vermeyen merkezlere karşı uyanık olun. Bir arkadaşının evinde kalacaksa ondan sorumlu olacak yetişkini mutlaka tanıyor olmalısınız. Tehdit edici sahneleri canlandırabilir prova edebilirsiniz. Bunu yaparken yanınızdan uzaklaşmaktan korkmamasına dikkat edin. Bu oyunlarda neşeli ve net olun. Çocuğu insanlara karşı güvensiz hale de getirmemek gerekir. Uygun olmayan şekilde dokunulduğunda çocuklar kendilerinden faydalanıldığını hissederler, utanırlar ve kafaları karışır. Başkalarına anlatırlarsa daha kötü muamele edilmekle tehdit edilirler ve kimseye anlatamazlar. Kimsenin inanmayacağını ve suçlanacağını düşünebilir, ailenin parçalanmasına neden olmaktan veya yetimhaneye bırakılmaktan korkabilir. Çocuğunuzun cinsel tacize uğradığını gösteren bazı değişiklikler; tuvalet alışkanlığında gerileme, yatak ıslatma, içe kapanma, bağımlı davranışlar(bir oyuncağına, battaniyesine), ani utangaçlık ya da korku, iştah kaybı, kabuslar, uyku bozuklukları, okula gitmeye ya da arkadaşlarıyla oynamaya direnme olabilir. Aniden cinsel organlarla aşırı ilgilenmeye başlaması, sorular sorması, resimlerini yapması, mastürbasyon yapması, cinsel ilişkiyi bebekleriyle ya da arkadaşlarıyla canlandırma(arkadaşıyla canlandırırsa mağdur diğer çocuk cinsel huzursuzluk açısından dinlenmeli ve duyguları boşaltılmalı), daha önce güven duyduğu birinin yanında rahatsızlık duyması gibi belirtiler olabilir. Kardeş doğumu, anne babanın ayrılması, taşınma gibi nedenler olmadan bu belirtilerden biri ortaya çıkmışsa cinsel istismar olasılığı araştırılmalıdır. Gerçekten istismar edilmişse çocuğunuza inanın, olayı size anlatmasıyla doğru davrandığını söyleyin ve olanların onun suçu olmadığına ikna edin. Bunun yeniden olmaması için onu koruyacağınızı söyleyin ve polise haber verin. Çocuğunuza amacınızın faili cezalandırmak olmadığını aynı davranışı başka bir çocuğa yapmaması için yardım alması gerektiği söylenmelidir. Kendi duygularınızı da çocuğunuza ifade edin. Ancak onun yanında ağlamayın, gerekirse profesyonel yardım alın. Küçük çocuğunuz ilerde annesiyle evlenmek istediğini söylediğinde bunun sebebi annesinin hayatındaki en önemli kadın olması ve annesinden ayrı kalmama isteğidir. Aynı şey babasıyla evlenmek istediğini söyleyen kız çocuğu içinde geçerlidir. Bu çocuklar kadınların erkeklerle, erkeklerin kadınlarla evlendiğini de kavramış demektir. Küçük çocuklar aile dışından biriyle evlenebileceğini düşünemeyebilir. Çocukluk mastürbasyonu çocuklar için cinsellik ifade etmez ve sadece haz verici bir eylemdir. Küçük çocuklar çıplak oyunlar oynamakta isteyebilirler. Birbirlerini ciş, kaka yaparken izleyebilir, doktorculuk oyunu oynarken bu tarz oyunlar oynayabilirler. Endişe edilmeye gerek yoktur merakları bitince bu oyunlarda biter. Birbirlerine zarar vermelerine müsaade etmeden (vajina ya penisine bir şey sokmasına müsaade etmemeli, uyarmalı) ellerini yıkamaları sağlanmalıdır. Bu oyunlar engellendiğinde gizlice oynarlar ve oynadıklarında da kendilerini suçlu hissedebilir, bedenlerini kabul etmekte zorlanabilirler. Üvey ebeveynlik yapıyorsanız boşanma sonrası evlendiğiniz kişinin çocuğu sizi kabullenmekte zorlanabilir ve size öfke duyabilir. Size öfkesini boşaltması için ona müsaade edin. Anne babalar kavga ettiklerinde çocuklar suçlunun kendileri olduğunu düşünürler. Bazen çocuk anne babadan birinin tarafını tutarsa diğer ebeveynden yoksun kalabilir. Casusluk, dedikodu yapmayı da öğrenebilirler. Eşinizi çocuğunuza kötülemeyin ve kavganız bittiğinde çocuklarınızla ilgilenin. İkinizinde hala çocuğunuzu sevdiğini bazen sinirlenip birbirinize bağırdığınızı anlatın. Çocuğunuza duygusunu ifade etmesi için fırsat verin. (muhtemelen korkmuştur). Küçük çocuklar bazı yiyecekleri sürekli yiyebilir, bazısını da sürekli reddedebilir. Bebeklere yiyeceklerini seçme şansı verirseniz dengeli beslenebilirler. Çocuklar yemeği beğenmezse saygı duyulur ve yeni yemek hazırlamadan basitçe yapılan sağlıklı atıştırmalıklar teklif edilebilir, acıktıkça yemek yemesine müsaade edilmelidir(Hastalığı yoksa acıktıkça yedirme yaklaşımı benimsenmeyebilir). Küçük çocuklara öğün aralarında da bu atıştırmalıklardan yemeleri konusunda izin verilmelidir. Bu atıştırmalıklar meyve, sebze, tahıl, protein olabilir. Çocuklar bazı yiyecekleri görüntülerinden dolayı yemeyebilir. Karabiber yemeği kirli gibi görmelerine neden olabilir, dışkı problemi varsa dışkıya benzeyen yiyecekleri yemek istemeyebilir, ekmeğin kenarları ona sert gelebilir. Tam tersi ince dilim peyniri ısırarak şekil verebildiği için yemek isteyebilir. Yemek istemedikleri yiyecekler sorun edilmezse zamanla daha farklı şeyleri yemeyi de tercih edeceklerdir. Yemeği bahane ederek ağlarsa, taleplerinde saçmaladığını görürseniz hayır demelisiniz ve ağlamasına müsaade etmelisiniz. Yani çocuğunuz ağlamak için bahane arıyordur sizde ona bahaneyi vermek için hayır demelisiniz. Bebekliğinde ağlar ağlamaz sürekli beslenen çocuklarda yiyeceklerle ilgili kontrol kalıbı gelişebilir, duygusal sorunlarını (tatlı) yiyerek bastırabilir. Duyguları sebebiyle sürekli aç olduğunu düşünüp atıştıran çocuklara yiyecek kısıtlaması getirerek, duygularının kabul edildiği bir ortam yaratmalı, duygularını boşaltmalısınız. Şeker ve tatlılar ödül ve özel ikram olarak sunulduğundan da çocukların tatlı yeme isteği artabilir. Meyve yemelerini teşvik etmek tabiki gerekli ancak asıl çözüm şekerli gıdaları normal gıdalar gibi görmektir. Yasaklanan şey daha ilgi çekici hale gelir. Diş hekimine gidilecekse çocuklar ilk defa deneyim sahibi olacağı durumlarda yalnız bırakılmamalıdır. Gitmeden önceki gün çocukla konuşulmalı ve oyunla olay canlandırılmalıdır. Gidildiğinde muayenedeki araçlar tanıtılmalı ve yanında olunmalıdır. Aşı ve kan aldırma durumuna da aynı şekilde hazırlanmalıdır. Bunu reddetme şansı olmadığını da anlamasını sağlayın. Burada ağlayabilir. Aşıya gittiğiniz gün yanında kimin olacağını seçme şansı tanıyabilirsiniz. Korkabilirsin ama ben yanında olacağım denebilir. Kolunu uzatabilir ve öylece durabilirsin denebilir. Aşı veya kan aldırırken ağlarsa susturmaya çalışmayın ve ağlamasında sorun olmadığını sağlıkçılara söyleyin. Yaralanmalarda çocuklar yaraya dikkat çekmek için oraya dokunur ya da bakar. Eğer tıbbi ihtiyaç ve şişme durumu yoksa gereksiz yere bir şey yapmayın ve buz koymayın sadece dokunun, acıyorsa yara etrafına dokunun ve ağlamasına izin verin. Anne babalar küçük yaralara çok tepki vermezse çocukların daha az ağladığını söyler. Çocuklar gerektiğinden fazla ağlıyorsa önceki duygusal dolmuşluğun ağlamasını da yapıyor demektir. Aslında olayı abartırsanız duygusunu boşaltmasına da destek olmuş olursunuz. Acil durumlarda ise mutlaka yanında olun ve onu tutmak gerekirse tutun. Bazen görevliler çocuklar yalnız kalırsa işbirliğine yatkın olur diyebilirler ama bu doğru değildir. Çocuğunuz hastanede yatacaksa zaman olursa onu önceden hazırlayabilirsiniz. Hastaneyi gezdirip hemşirelerle tanıştırabilir, kitap okuyabilir, hayali hastane oyunu oynayabilirsiniz. Hastaneye bir oyuncağını götürmesine izin verin ve mümkün oldukça bilgilendirin. 3-4yaş altındaki çocukların işbirliği yapması ve açıklamaları anlaması kolay olmayabilir. Önceden hemşireyle konuşarak fırsatı olursa çocuğa hangi kolunu seçtiğini sorması istenebilir. Başta hastaneye yatmada uyumlu davranış gösteren çocuklar sonradan bebeksi durumlara gerileyebilir, alt ıslatma, yeme, uyku bozuklukları, öğrenme sorunları vb. stres belirtileri verebilir. Bu şekilde olumsuz enerjilerini atarlar. Hasta ve acı çeken çocukla fazlaca fiziksel temas kurun. Sarılın, masaj yapın, okşayın. Bir müdahalede elini tutun. Acıyan yere dokunup duygularını ifade etmesine müsaade edin. Anne babalarda kendine iyi bakmalı ve hastanede bir destekçisi olmalı, yalnız kalıp ağlamalı, dertleşmelidir. Çocuk eve döndükten sonra en ufak yaraları sorun yapıp çokca ağlayabilir. 5 yaş üstü çocuğunuz hala yatak ıslatıyorsa %98 sebebi psikolojiktir. Yine de ilk olarak fiziksel bir sorun olup olmaduğına bakılır. Psikolojik sebeple yatak ıslatamayan çocuk astım ve egzema olabilir. Duyguları bastırılan, duygularını ifade edip ağlayamayan çocuklar yatak ıslatabilir. Bazı önemli değişikliklerde çocuk yatağını ıslatabilir. Bu durumda çocuk suçlanmaz, cezalandırılmaz, yargılanmaz. Hiperaktif; dikkatini toplamakta zorlanan, rastgele organize olmayan hareketleri olan, dürtüsel çocuklar huzursuz, savruk, kıpır kıpırdırlar ve dikkatleri çabuk dağılır. Bütüncül olarak beslenmesi, duygusal durumu ve yaşadığı ortam değerlendirildikten sonra ilaç kullanımı düşünülmelidir. Vakaların %5inde nörolojik bozukluk saptanmış. İlaçlar yalnızca baskılama yapar ve aile çocuğun sinirlerinde bozukluk olduğunu düşünerek iyileşeceğine inanmamaya başlar. Bebeklikte ağlamayı baskılamak için sallama, pışpışlama, hoplatma yapıldıysa çocukta duygusal sorunlarda kendi hareket uyaranını yaratma ihtiyacı hissedebilir. Ağlamayı teşvik ederek duygu boşaltımı sağlanabilir ve çocuğa sıkıca sarılabilir. Oturarak eğitim görmek her çocuk için zordur hareket özgürlüğü daha fazla olan başka bir okulu da değerlendirebilirsiniz.
Çocuğunuza Kulak Verin
Çocuğunuza Kulak VerinAletha J. Solter · Doğan Kitap · 2020495 okunma
·
1.620 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.