Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
''Gölge bellekler: atom bombasından daha tehlikelidirler''
Marguerite Duras'ın okuduğum ikinci kitabı oldu. ''Hiroşima Sevgilim'' senaryo tekniğiyle yazılmış bir kitap. Bu yüzden diyaloglar oldukça akıcı bir şekilde ilerliyor. Ek olarak ''Hiroşima Sevgilim'' kitabının, filmini de izlemenizi öneriyorum. 1959 yılında bir barış filmi çekmek için Hiroşima’ya gelen bir kadın ile Hiroşima’da mimarlık yapan adam arasında aniden başlayan aşkı, vazgeçilmezliği ve beraberinde getirdiği, "toplum sorgulamaları, yüzleşmeleri anlatır." Başlangıçta, Hiroşima'da gerçekleşmiş acı olaylar belgesel eşliğinde okuyucuya aktarılır. Yaşanan durumlar, bizi oldukça acı, yıkım dolu ve gri bir atmosferle buluşturur. ''Ayağı kopuk bir köpek. İnsanlar, çocuklar. Yaralar. Yanıklar içinde bağrışan çocuklar'' (Syf 21) ERKEK: Hiroşima'daki hastaneyi görmedin. Hiçbir şey görmedin Hiroşima' da... (Syf 19) Adamın defalarca kez bu sözü söylemesi, bizleri oradaki olayların içine sürüklüyor ve empati yapmamızı sağlıyor. Binevi burada yazar, sorumluluk, farkındalık duygumuzu ortaya çıkarmaya çabalıyor. KADlN: Senin gibi ben de var gücümle çırpındım, unutmamak için. Senin gibi, unuttum. Senin gibi ben de, avunmak bilmez bir belleğim olsun istedim; gölgelerden, taşlardan · bir belleğim. Hiroşima'da ölmüş birinin taş üzerine vurmuş gölgesinin fotoğrafı. (Syf 24) Bu kısımlardan sonraysa, yazarın bize kazandırmak istediği farkındalık kavramı, merdiven basamağı gibi artmaya başlıyor. Bunu da ''bellek kavramımız üzerinden'' devam ettiriyor. ''GÖLGE BELLEKLER'' Yazarın toplumdaki belleklerin; yanlış yanılsamaları, hiçliğe doğru süzülerek işlevsizleşmelerine olan sitemini ''Gölge Bellekler'' mantığı olarak yorumluyorum. * Farkındalık kavramının diğer basamağındaysa; kadının, geçmişte yaşadığı aşkı anlatır. İkinci Dünya savaşında, Alman bir askere duyduğu aşk, o kişinin ise ölmesiyle birlikte kadında hız kesmeden gelişen diplik sürecinin başlangıcı... Kadın, toplumun gözünde bir hainden farksız hale gelir. Çünkü, toplum bu aşkı; ''gölge bellek'' anlayışlarıyla, karanlık, ürkütücü, hainlik olarak kodlamıştır. KADIN: Bir gün yirmi yaşımı dolduruyorum. Mahzende, annem gelip yirmi yaşında olduğumu söylüyor. ''Mahzene kapatılmış bir kadın, ona yaşını bile unutturan savaş müptelası bir toplum'' ERKEK: Hiç düşünmek istemiyorum, yarın gideceğini. Seni seviyorum anlaşılan (Syf 50) ''Farkındalığın diğer basamağındaysa, zaman kavramı ortaya çıkıyor. Adam ve kadının kısa sürede aşka dönüşen ilişkileri, ayrılmak istememeleri, birbirlerine uzun zaman sonra ilk defa anlatabildikleri yaşanmışlıkları... Hiroşima'da, zaman, hep başına buyruk akıyordu. Ama bir aşka tanıklık edecek kadar vakti var mıydı, orası muammaydı...
Hiroşima Sevgilim
Hiroşima SevgilimMarguerite Duras · Can Yayınları · 2011453 okunma
·
213 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.