Gönderi
80 syf.
8/10 puan verdi
İlginç bir kitaptı.
Şöyle ki, Ayn Rand Sovyetlerden ayrılarak (kimi kaynaklar kaçtığını iddia etmekte), Amerika'ya yerleşmiş ve bir daha Sovyetlere geri dönmemiştir. Yazarlık ve yönetmenlik ideali ile Hollywood yollarına düşmüş ve nihayetinde felsefi paradigmasının ana hatlarını yaşadığı dünya* içinde oluşturmaya başlamıştır.
Buradan hareketle Ayn Rand, bu kitabında kolektivist düşünceye eleştiriler getirmekte ve bireyciliği, ben olgusunu ön planda tutmaktadır. Bu anlamda içinde bulunduğu sistemden etkilenmiş diyebiliriz. Burada bir sorun yok ancak bazı bölümlerde ''biz'' olmayı yani kolektivist duruşu olumlamak zorunda kaldığı noktaları görünce, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demedim değil.
Ayn Rand tam anlamıyla liberal aydınlanmacı bir isim. Yalnızlık olgusunu 'biz'den soyutlayabildiği kadarıyla kabul etmekte ancak yalnızlığın olumsuzluğunu da işlemekte aynı kitabında. Dolayısıyla tam anlamıyla randımanlı işlenmiş bir felsefi duruştan çok id üzerinden insanın duygu durum hallerini değerlendirme yolunu izlemiş diyebilirim.
Ayn Rand'ın felsefi kimliğini tartışmaya açan antikominist, kapitalizm yanlısı söylemleri ve ben biz olgularını ideolojikleştirerek işlemesi dışında oldukça güzel bir dille her zamanki akıcılığıyla düşüncelerini aktarmış. Eğer liberal felsefe okuyacaksanız Ayn rand ilk uğrayacağınız adres olmalı diye düşünüyorum. Keyifli okumalar.
·
391 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.