Sarah jio’yu ve kalemini gerçekten çok seviyorum. Romantik kurguda çok güzel isimlerden biri bana göre. Çok çok akıcı bir dili var, kitaba başlamanızla bitirmeniz bir oluyor. Bitirdiğinizde de sizi derinden etkiliyor. Okumadığım kitapları var elbette ama Böğürtlen Kışı, şu ana dek okuduğum en iyi Jio kitabıydı.
Bu kitapta iki annenin yaşadıklarını ve yıllar sonra kesişen yollarını okuyoruz. Ve okudukça da gözyaşlarınıza engel olamıyorsunuz.
•
Vera Ray, üç yaşındaki oğlunu büyütebilmek için gece vardiyasında çalışıyordur. Daniel sabah uyandığında evde olacağını düşünse de işe gittiğinde aklı her zaman oğlunda oluyordur. 1933 Mayıs’ında mevsimsiz yağan kar (buna böğürtlen kışı denilmekte) sebebiyle çıkan fırtınada Vera, sabah geldiğinde oğlu Daniel’i yatağında bulamaz. O fırtınada çocuk kaybolmuştur.
Aradan 80 yıl geçtikten sonra köklü bir gazetede çalışan Claire, kendi bebeğini kaybettiğinden dolayı bu acıyı bilmektedir ve esrarengiz bir şekilde kaybolan ve hiçbir kayıtta geçmeyen Daniel olayının peşine düşmüştür.
•
Mü-kem-mel-di! Herkese tavsiye ediyorum. Bir annenin çocuğu için fedakarlığı, yaşadığı acı ancak böyle güzel işlenebilirdi.