Fidel,
Dünyanın başka ülkeleri, benim mütevazı çabalarımın yardımını istiyor.
Ben senin Küba’ya olan sorumluluğunun, sana olanak vermediği şeyi yapabilirim. Ayrılmamızın zamanı geldi.
Bunu acı ve sevincin karışımıyla yaptığım bilinsin; burada benim kurucu
umutlarımın en safını ve sevdiklerim arasında en sevgili olanı bırakıyorum
ve beni evladı gibi kabul eden bir halkı bırakıyorum. Bu, benim ruhumdan
bir parça koparmaktır. Yeni savaş alanlarında bana vermiş olduğun inancı,
halkımın devrimci ruhunu, görevlerin en kutsalı olan nerde olursa olsun,
emperyalizme karşı mücadele etme görevini yerine getirme duygusunu taşıyacağım.
Başka gökler altında son saatim geldiğinde benim son düşüncem,
bu halk ve özellikle sen olacaksın. Öğrettiklerin için ve eylemlerimin en son sonuçlarına dek sadık olmaya çalışacağım. Örneğin için sana teşekkür ettiğimi, Devrimimizin dış politikası ile her zaman özdeşleştiğimi ve buna devam edeceğimi, sonumun geldiği herhangi bir yerde Kübalı devrimci olmanın sorumluluğunu duyacağımı ve öyle davranacağımı, çocuklarıma ve karıma maddi hiçbir şey bırakmadığımı ve bundan üzüntü duymadığımı, aksine sevindiğimi, onlar için
hiçbir şey istemediğimi, çünkü devletin onlara yaşama ve eğitim görmeleri için
gereken her şeyi vereceğini biliyorum.
Her zaman zafere kadar!
Ya vatan ya ölüm!
***
Bolivya dağlarında öldürülüşünün üzerinden 38 yıl geçmesine karşın,
Arjantinli büyük devrimci Ernesto Che Guevara bütün dünyada, emperyalizme
ve kapitalizme karşı devrim ve sosyalizm mücadelesi verenlere ilham kaynağı
olmayı sürdürüyor.
Emekçilerin, Latin Amerika ve Afrika halklarının emperyalizmin boyunduruğundan kurtuluşu için mücadeleyle dolu bir hayat geçiren Che, insanlığın kurtuluşuna
adanmış yaşamı ile kendinden sonra gelen bütün kuşaklara örnek oluyor.
Che’nin Küba’dan Latin Amerika’ya, oradan da bütün dünyaya taşımak istediği
devrim ateşi yanmaya devam ediyor.