Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Reklamı yapılan nesnenin bize getireceği zevk ya da yararı birbirine karıştırmamak gerekir. Reklamın yarattığı etki gerçeği yaslanmasındadır. Giysiler, şampuanlar, arabalar, güzelleştirici boya ve kremler, güneşli tatil yerleri gerçekten zevk alıcı şeylerdir. Reklam, içimizde yaran doğal bir zevk nesnesinin aslını sunamaz bize: o zevkin aynı olan, o zevkin yerini tutabilecek ölçüde doyurucu başka bir şey yoktur. Reklam ılık, uzak bir denizde yüzmenin zevkini ne kadar inandırıcı gösterirse, seyir-alıcı, o denizden kilometrelerce uzak olduğunun o denli bilincine varacak, o denizde yüzme olanağının o denli az olduğunu anlayacaktır. İşte bunun içindir ki reklam alıcıya sunduğu ürün ya da olanağı gerçekten gösteremez; alıcı da daha tutmamış olmalıdır bunları. Reklam hiçbir zaman bilinen bir zevkin alıcı ya yeniden tattırılması olamaz. Reklam hep gelecekteki alıcıya seslenmek zorundadır. Alıcıya satmaya çalıştığı ürünle ya da olanakla çekicilik kazanmış olan kendi imgesini yansıtır. Bu imgeyle alıcı da, kendisinin gelecekte olabileceği durumu özleten bir kıskançlık uyandırır. Bu kıskanılması Ben’i yaratan nedir öyleyse? Başkalarının duyduğu kıskançlıktır elbette. Reklam nesneleri değil toplumsal ilişkileri amaçlar. Reklam, zevk değil mutluluk vaat eder bize: Dışarıdan, başkalarının gözüyle görülen bir mutluluk. Kıskanılmanın getirdiği bu mutluluk da çekicilik yaratır.
Sayfa 58 - destek yayınlarıKitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.