Gönderi

Efendisi bir Kızılderili köleyi bir sepet incir ve bir mektupla yola koymuş, köle yolda incirlerin çoğunu yemiş, kalanını gönderildiği kişiye götürmüş; bu kişi mektubu okuyup, sözü edilen sayıda inciri bulamayınca, köleyi mektupta söyleneni anlatarak incirleri yemekle suçlamış. Ancak Kızılderili (bu kanıta rağmen) kendinden emin, gerçeği inkar edip, sahte ve yalancı bir tanık olduğunu ileri sürdüğü mektuba lanet okumuş. Bu olaydan sonra, benzeri bir sepet ve teslim edilecek incirlerin sayısını belirten mektupla yeniden gönderildiğinde, köle daha önceki tutumuna uygun olarak, gene incirlerin çoğunu yemiş; ancak incirlere elini sürmeden önce (daha sonraki tüm suçlamaları önlemek amacıyla) mektubu alıp, büyük bir taşın altına saklamış, ‘mektup incirleri yediğimi görmezse, benden asla söz edemez’ diye düşünmüş; ancak şimdi öncekinden daha ağır bir suçlamayla karşılaşınca, suçunu itiraf etmiş, kağıdın kutsallığına duyduğu hayranlığı dile getirmiş ve gelecekte kendisine verilen her işi sadakatle yerine getireceğine söz vermiş.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.