Yine sahaflardan aldığım bir kitap. “Devlet adamlarına, yazarlara, ressamlara büyümeden önce neye benzediklerini göstermenin daha iyi olduğunu düşünüyorum, aksi takdirde her şeyi bildikleri ve hiç çocuk olmadıkları izlenimini uyandırırlar.” Yazar, kitaba yukarıdakine benzeyen bir paragrafla giriş yapıyor.
Kitaba konu olan Korsak’ın fikirleri yetişkinlerin aklına pek yatmamıştı.
Özellikle de onları, çocukların hakları olduğuna ve kendilerinin ise onlara karşı sadece birtakım görevleri bulunduğuna ikna etmeyi başaramamıştı.
Kitabı okuduktan sonra çocukları daha farklı bakmaya başlıyorsunuz. “Sen çocuksun sus “veya “çocuksun otur” demek yerine, onların da hakları olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.
Günümüzde, kadın hakları, hayvanlara hakları gibi konulara bu kadar ilgi varken. Çocuk hakları neden aklımıza pek gelmez?
“Çocuk hakları çoğu zaman sempatik bir alet gibi görünüyor, ama kendi davranış ve uygulamalarımıza bağlı olmayan bir şey olarak algılanıyor... (…) Çocukları çoğu zaman ebeveynlerin otoritesi altında görüyoruz. “
“Ancak çocuğa karşı sorumluluk sahibi olan Kuzey Avrupa ülkelerinde bile… 2015’de Danimarka’da Afganistan’da artık ailesi kalmamış ve orya döndüğünde Taliban tarafından öldürülebilecek olan 16 yaşındaki Afganlı genci sınır dışı etmiştir. Norveç ise reşit olmayan 528 çocuğu sınır dışı etmiştir. “
Kitabı okuduktan sonra bizdeki durumu düşünmeden edemiyor insan