Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnfantil ruhsal yaşamın en erken dönem aktiviteleri arasında yer aldığını ifade ettiğimiz ve aynı zamanda psikanalitik tedavilerde de rastlanılan tekrarlama zorunluluğunun dışavurumları hayli yüksek seviyede bir içgüdüsel karakter sergiler ve haz prensibiyle aksi yönde hareket ettikleri zaman da işin içinde "şeytani" bir güç olduğu izlenimini verirler. Çocuk oyunları vakalarında, çocukların nahoş tecrübeleri tekrarlamasında, onları pasif bir biçimde sadece tekrar yaşamakla yetinmektense aktif olarak güçlü bir izlenimin üzerinde tam anlamıyla hakimiyet kurmak istemeleri de ilave bir neden teşkil etmektedir. Ve her bir yineleme de arayışı içinde oldukları hakimiyeti güçlendiriyor görünmektedir. Çocuklar kendilerine haz veren tecrübeleri de son derece sıklıkla tekrarlayabilirler ve her tekrarın birbiriyle aynı olmasına yönelik ısrarlarında da tam bir doyumsuzluk sergilerler. Fakat bu karakter özelliği daha sonra kaybolacaktır. Şayet bir espri ikinci bir defa duyulacak olursa neredeyse hiçbir etkisi olmaz. Sahneye konan teatral bir gösterinin, ikinci kez sergilendiğinde birincisi kadar güçlü bir izlenim yaratması hiçbir zaman mümkün olmaz. Hatta yetişkin bir insanı, okurken son derece büyük bir keyif aldığı bir romanı, bitirdikten sonra ikinci bir defa okumaya ikna etmek hayli güçtür. Yenilik ise her zaman için keyif verici bir durum olmuştur. Fakat çocuklar, bir yetişkinden, kendisinin onlara göstermiş veya onlarla beraber oynamış olduğu bir oyunu tekrarlamasını istemekten hiçbir zaman bıkmazlar; bu durum ta ki en sonunda onlar da bıkkınlık duyma aşamasına gelene kadar sürer gider. Ve şayet bir çocuğa hoşuna giden bir hikaye anlatılacak olursa daha sonra kendisine yeni bir tane anlatılmasındansa aynı hikayeyi tekrar tekrar dinlemekte ısrar eder; her tekrarın birbirinin eşi olmasını acımasızca şart koşar - ve anlatan kişinin yanılarak yapmış olabileceği değişiklikleri de hemen fark edip düzeltir - her ne kadar onlar, kimi zaman, çocuğun takdirini yeni baştan kazanmak için yapmış olabilseler bile. Bunların hiçbiri de haz prensibine ters düşen şeyler değildirler; yinelemenin, bir şeyi aynı biçimde tekrar tekrar tecrübe etmenin başlı başına bir haz kaynağı olduğu açıkça ortadadır.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.