Babası emekçi olan küçük Bayzanur amansız bir hastalığa yakalanıyor. Haluk Levent de bu küçük kıza destek olmak için Bayzanur'un bulunduğu hastaneye gidiyor, doktorlarla görüşüyor.
Birgün doktorlardan biri, Haluk Levent'in yanına geliyor ve diyor ki; 'Bu kızı gözden çıkartın.'
Haluk Levent'in yanında olan müzisyen arkadaşı Emrah Aydoğdu Osmanlıca'da '𝘎𝘰̈𝘻𝘥𝘦𝘯 𝘤̧𝚤𝘬𝘢𝘳𝚤𝘭𝘢𝘯 𝘬𝘢𝘥𝚤𝘯.' anlamına gelen '𝘌𝘭𝘧𝘪𝘥𝘢' diyor.
Haluk Levent oturup şarkı yazmaya başlıyor. Beyzanur'un son günlerinde Haluk Levent ona bu şarkıyı söylüyordu ama küçük Beyzanur bu şarkının ona yazıldığını bilmiyordu. O dönemde şirketleri batmış olan Haluk Levent, 'Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın.' Sözlerinde şunu ifade etmiştir: 'Ya zaten dünya kadar batmışım, sıkıntılıyım. Beyzacığım ne olur bari sen gitme.'
O sözlerdeki 'yüzyıllardır sarılmamış kolların' cümlesinin sebebi de şuydu: Anne ve babası gece gündüz nöbetteydiler. Beyzanur’un hastalığından dolayı sarılamıyorlardı.
O dönem Bakırköy'de hastane personeline konser vermişti Haluk Levent. Ve o gece evden başka bir yere kaldırılan Beyzanur hayata veda etti.
Beyzanur öldükten sonra Haluk Levent Beyzanur'un annesi ve babasından bir çocuk daha yapmasını istedi. Aradan bir yıl geçtikten sonra çocukları oldu ve ismini '𝘌𝘭𝘧𝘪𝘥𝘢' koydular.