Oblomov // Gonçarov Oblomov, feodalitenin sonlarına doğru yazılmış bir kitap o yüzden kitabın çoğu yerinde toprak ağalığının çöküşünün eleştirisi yapılıyor. Uzun zamana yayıp öyle okudum daha iyi anlayabilmek için. Ama ben kitapta ne yazık ki daha çok Türk filmleri esintisi gördüm. İşte zengin kız fakir oğlan, imkansız aşk ve arkadaşının aşkına aşık bir adam ve daha niceleri... Evet bir klasikte bunu görmek beni şaşırttı zaten Oblomov normal bir klasik değil. Şunu söylemeden geçemeyeceğim kitabın her sayfasında kendimden bir şeyler buldum aşkın o hüzünlü sayfalarında ben de hüzünlendim, Oblomov'un üstündeki stresi hissettim ama daha çok Olga'nın öfkesini benimsedim. Konusu tembel ve kaygısız olan toprak ağası Oblomov'un hayatına Olga'nın girmesi ile zincirlerini nasıl kırdığını, gardını nasıl indirdiği anlatılıyor. Oblomov'un Olga'ya verdiği leylak dalı ve böyle başlayan aşkları beni çok heyecanlandırmıştı çünkü dışarıya çıkmaya bile üşenen Oblomov'un değişeceğini ümit etmiştim ne yazık ki aşkın da çözemediği hususlar var. Olga ilk dönemler onu iç dünyasından çıkarıp gerçek dünyaya alıştırmaya çalışıyor. Daha sonraları ikili bir aşk yaşıyor ama her şeyde kararsızlık ve korku yaşayan Oblomov bu noktada geri adım atıyor her defasında. Aşk yürek ister, zincirleri kırmak ve savaşmak. Bu özelliklerin hiçbir tabiki Oblomov 'da yok ; kalbi kırılan Olga da leylaklar soldu diyerek kalbinin kapılarını kapatıyor. Daha sonra Ştoltz ile evlenip kendine yeni bir hayat kuruyor kitap bu noktada işte ikiye ayrılıyor Olga'nın hayatı ve Oblomov' un hayatı diye. Korkunun, kaygının, tembelliğin, cimriliğin karşılığı olan Oblomov ; kitap boyunca beni kendimden bezdirdi Onun için çabalayan Olga ise yine hüsrana uğradı. Oblomov bana şunu kavrattı : Bence bu tür insanlardan uzak durmalıyız çünkü ne kadar çabalarsanız çabalayın onlar sizin için hiçbir şey yapmayacak.

Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,1bin okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İrem