Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir türkü hikayesi...
. Güvercin uçuverdi, Kanadın açıverdi, Elin oğlu değil mi? Sevdi de kaçıverdi! Misket türküsü, bilirsiniz değil mi? Ben severim, havasını yerini buldum mu da oynarım. Yüz kilo adam nasıl olur demeyin, olur, hem de çok güzel olur. Yer müsait, yerin üstündeki canlar da müsaitse çok çok güzel olur. Çok severim Ankara türkülerini. Topal bile oynarım vallahi. Bilen bilir, zor oyundur ha. Ama, illa misket! Başkadır tabi. Bu türküyü derleyen de ustaların ustası Muzaffer Sarısözen. Ohooo, bir gün hatırlatın da anlatayım, ne hikayedir bu hocanın hikayesi. Eşi Neriman, çocuğu felan. Unutturmayın, aman ha! A benim aslan yarim, Duvara yaslan yarim, Duvar cefa götürmez, Sineme yaslan yarim. Mızrap tele değmişse/ Muzo üçüncü dubleyi devirmişse/ De yer açın ağalar/Oynama vaktidir. Biz oynarız da, bu türkünün öyküsü acıklıdır, bir nevi ağıttır oysa. Ankara’da okurken birisi anlatmıştı. Onun anlattığını, benim aklımda kalanı anlatacağım. Yanlışım varsa affola dostlar! Güvercinim uyur mu? Çağırsam uyanır mı? Yar orada ben burda, Buna can dayanır mı?, Zamanın behrinde, Ankara yöresinin bir köyünde, güzeller güzeli bir kız varmış. Gören erkeğin gönlüne kor düşüren, gören kızların yüreğini hasetten kavuran, ince belli, uzun sarı saçlı, oynak dolgun kalçalı, uzun bacaklı, maviden yeşile çalan, ya da tam tersi gözleriyle yalım yalım bakan, bir işmarıyla dünyaları kavuran, güzeller güzeli Misget. A benim hacı yarim, Başımın tacı yarim, Eller bana acımaz, Sen bari acı yarim. Daha on yedisinde. Tomurcuktan çiçeğe filizlenen çiçek Misget. Köyün yakışıklı, mert delikanlısı vurulmuştur Misget’e. Gönlü kaymıştır yani. Peşinde dolaşır, haber eder, aracı koyar da, buluşur konuşur kızla. Ateşle barut işte dostlar, yan yana gelince.... Yakışıklı genç delikanlı. Ateş parçası yani. Dünyalar güzeli, daha tomurcuk, o da kor parçası, güzeller güzeli kız. Yan yana gelince... Oohooo... Yürekler yanar, sözler alınır, öpücükler konur. Karında kelebekler uçuşur. Söyletmeyin işte. Öyle... Caminin müezzini yok İçinin düzeni yok Çok memleketler gezdim Misget'ten güzeli yok Acınmaz mı? Seven yürek, yanık yürek!. Hep yanında olsun ister tabi. İster de, bir engel vardır. Köyün ağası da göz koymuştur Misget’e. Duyurmuştur da köylüye. Köylüdür ne yapsın? İzliyor işte, du bakalim ne olcek?... Daracık daracık sokaklar Misget şeker topaklar Pul pul olsun dökülsün Seni öpen dudaklar Laaaaan! Kim dedi ki bu sözü, kim öptü ki? Töbe!... Bilinmez. Kimisi o der, kimisi bu der.... Amaaan, sorulur mu? Anlattık işte, kim olsa öpesi gelir, amma bilinmez. Kim öptü, kim avucunu yaladı? Kırmızı, dolgun kiraz dudak, ayva yanak. Töbeeee!... Ağadır, çağırır delikanlıyı yanına. Konuşur konuşur olmaz. Dur hele der, er meydanı işte. Çek ula bıçağı, er mi yaman bey mi yaman? Delikanlıdır, serde gençlik var, Angara bebesi tabi. Çeker kamayı. Ağanın da bıçağı elinde... Ağayla delikanlı döner durur birbirinin etrafında. İşte o dönmeyen oynanır bu oyun. Bir o hamle eder, bir öteki. İkisi de yamandır ha. Kimisi der, Ağa baktı pabuç pahalı, kimisi der Ağa, mert, babacan adam ya, dur dedi ey yiğit. Sen madem bu kızı böyle seviyorsun, karşımda da böyle bıçak savuruyorsun, bundan böyle sen oğlumsun, o da kızım. Var git helalini al... Ağa önde delikanlı önde giderler kızın evine. Misget bakar ki, Ağa geliyor delikanlı yok. Oracıkta canına kıyıverir. Delikanlı sonradan köşeyi dönüp görünse de iş işten geçmiştir artık. Caminin ezan vakti, İçinin düzen vakti, Ben Misget'i yitirdim, Sonbahar gazel vakti. Bu dizeyi kim dedi halen bilinmez. Kim yitirdi, kim buldu bir türlü bilinmez.... Muzaffer Akar, Bir Türkü Hikayesi.. 11.04.2021.
··
276 görüntüleme
Okur gezer okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık... okunası , güzel hikayeydi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.