Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Dünya tarihinin en zorlu yılları zamanları 19.yüzyıldır. Fransa devrimi, sanayi devrimi, ulusalcılık, liberal ekonomik derken insanlık tarihinde hiç olmayan bir fikir sıçraması oldu. Çok sert değişimlerin olduğu bu yüzyılda, radikal olmayan Osmanlı politikası da nasibini almıştır. Osmanlı şehzadeleri bir gözleri gökte bir gözleri toprakta büyürler. Bu debdebeli büyüme şekli, Osmanlı ailesinin erkek üyelerinin imparatorluk için verdikleri kefarettir. II. Mahmut tahta geçişinden II. Abdülhamit’in tahtan inişine kadar gelir kanyakları tıkanmış, devamlı güç kaybeden bürokrasisi, devlet kültüründe hiç görülmeyen uygulama ve entrikaları ile tam bir trajediydi. Modernleşme sürecinde siyasi, toplumsal ve kültürel değişim tek tek ele alıp bütün hepsine reform yapıldı. Sistemi en büyük sorun olan yeniçeri ortasına ilk müdahaleyi yaptı. Padişahın talimatı olsa da medreselideler ve halk bu zorba taifesini linç edercesine ortadan kaldırdı. Çağdaş ülkelerde aynı sorun olsa da yeniçeri devletin her kuruma sirayet etmiş bir cemiyetti. Bu kurum kalkması ile maliye, ilmiye, kalemiyle kısacası bütün bürokrasiye ıslahat getirildi. "Osmanlılık bir yaşam tarzı ve toplum düzeniydi, henüz bir ideoloji değildi.’’ Kitapta 19. Yüzyılda ulusalcılık akımının imparatorluğun nasıl etkilediğini anlatmaktadır. Her aşamasında insanların beraber yaşayabildiği bir toplumun yediği bir darbedir. Her toplum zamanın akışı içinde sürekli değişim geçirir. Osmanlı toplumu da kuşkusuz bu genel kuralın dışında kalamaz. Balkan Osmanlısında toplumların büyük güç umutlarıyla yaptıkları diplomatik manevralar sonu hep hayal kırlığına uğradılar. Yeni ideolojiler Avrupa’nın aristokrat ailelerinin işine yaramıştır. Balkanların bulunmayan bu tür düşünceler gibi ilk krallar da Orta Avrupa’dan ithal edildi. Tanzimat dönemi paşaları zorlu bir zamanda dengeli bir siyaset izlediler. Merkezileşme akımını küçük ve düzgün açılarla başardılar. Sarsıcı ve değişken bir zeminde otoritenin parçalanmasını ve parçalanan düzenin kurumsallaşmasını sağladılar. Bu sureci kimse rezalet veya görkemli bir dönem diye okumamalıdır. Bu yüzyıl bir son değildir. Cumhuriyetimizin temellerini bu dönemde atıldığı aşikârdır. Bu tarihi çalışma bize Osmanlı imparatorlunun geri kalmadığını, bu süreci atlatan devletlerin radikal değişiklikler yaptığını göstermektedir.
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılıİlber Ortaylı · İletişim Yayınları · 20052,394 okunma
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.