Gönderi

80 syf.
9/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Herkese merhaba. Öncelikle belirtmek istiyorum ki Martin Eden den sonra hiçbir Jack London eserinin beni bu kadar etkileyeceği aklıma bile gelmezdi. Bu eserde özellikle Jack London un ileri görüşlülüğüne ve öngörüsüne hayran kaldım. Eser 1912 yılında yazılmış olmasına rağmen eserdeki olaylar 2012 yılından sonra gerçekleşmiştir. Kitabın konusuna gelecek olursak kitap, 2012 yılında çıkmış, milyonlarca insanın ölümüne ve uygar bir toplumun yıkılmasına, bu uygar toplumun salgın sonrası ilkel bir topluma dönüşmesine sebep olan Kızıl Veba (Kızıl Ölüm) adı verilen salgın bir hastalığın 2082 yılında 87 yaşındaki Grancer adlı Amerikalı eski bir profesörün ağzından torunlarına anlatılmasını konu edinmektedir. Grancer bu salgın hastalıktan kurtulmayı başaran üç beş kişiden biridir. Salgından sonraki hayata da tanıklık etmiştir. Salgın dönemi ve sonrası yaşananları tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Eserden çok etkilenmemin diğer bir sebebi de içerisinde bulunduğumuz pandemi sürecinde böyle bir eseri okumuş olmaktır. Özellikle bu dönemde okunması gereken bir eser kesinlikle.İçinde bulunduğumuz bu zorlu günleri daha iyi anlamamız adına. Çok akıcı ve sürükleyici bir eser. Ben bu eseri okumak için geç kaldığımı düşünüyorum. Ama siz geç kalmayın. Okuyun, okutturun. Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.İyi akşamlar.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Kızıl Panda Yayınları · 202333,2bin okunma
·
22 görüntüleme
Elif okurunun profil resmi
👏❤
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.