Herkese merhaba! Bu sabah bitirdiğim "Büyücünün Yeğeni" adlı kitabı inceleyeceğim. #konu Bu kitabın konusundan başlayacak olursak, iki küçük çocuk var. Evleri yan yana. Yani komşu çocukları da diyebiliriz. Aile ilişkilerine değinilmemiş, yani iki aile arasındaki ilişkiye o yüzden bu konuda yorum yapamam. Çocuklar arada sırada tartışsalar da onun dışında çok iyi arkadaşlar. Bir gün bir tünelden Digory'nin dayısının çalışma odasına giriş yaparlar. Girilmesi yasak olan odaya. Dayısı Polly'yi kandırır ve onu "Öbür Taraf" a yollar. Sarı yüzük aracılığıyla. Digory de mecbur olarak onun peşinden gider. Digory'nin dayısı büyücüdür. Daha sonrasında kendilerini içinde bir sürü göl olan bir ormanda bulurlar. Bu göller farklı dünyalara açılan kapılardır aslında. Sonra bir dünyaya giderler ve burada kötü kalpli bir imparatoriçeyle karşılaşırlar. Dünyada sadece imparatoriçe hayattadır. Gerçi onu da çanı çalarak uyandırmışlardır. İmparatoriçe hile yapar ve onları kandırır. O aradaki olayları anlatmayacağım çünkü her şeyi anlatırsam okuma hevesiniz kırılır:) En sonunda Aslan Narnia'yı kuruyor. Digory annesini iyileştirmek için aslandan yardım etmesini istiyor. Aslan da ondan gidip bir ağaçtan elma koparıp Narnia'nın sınırlarına dikmesini istiyor. Bunu Digory başarıyor. Ve Narnia'yı bu ağaç korumaya başlıyor. Ama bu Narnia'nın tehlike altında olmadığını göstermez. Çünkü cadı hala oralarda bir yerde... #şahsigörüşüm Bu kitabı okurken ilk başta sıkılmıştım, ilk 30 sayfasında. Ama daha sonrasında yüksek sesle okumaya başladım ve ne kadar büyük bir fark olduğunu fark ettim. Aklımdan açıkçası hiç böyle bir kitap diye geçmemişti. Masal kitabı gibiydi adeta. Ama yine diğer masalsı eserlerden ayıran bir özelliği vardı onun. Özgünlüğü... Diğer hiç bir masala benzemeyen özgünlüğü... Tavsiye edilir:)

Büyücünün YeğeniC. S. Lewis · Doğan Egmont Yayıncılık · 20212,753 okunma

··

204 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Defne...