Öteki sofradan Molla Mehmet bağırdı:
“Cenabıallah, koca bulguru noksan kılmasın.!” dedi. “Et met, sebze mebze olmasa da olur. Boğaz her şeyi ister. Ver ver; yemem demez. Ama hiçbir zaman da boğazda bostan bitmez. “
Molla Ali, kardeşini uyardı: “Laf edeceğim diye aç kalıyorsun bizim oğlaaan!...”
Osman Hafız Eğitmen’e seslendi:
“Bakıyorum hiç sesin çıkmıyor. Hele Öğretmen Efendi’nin!...”
Öğretmen, “Biz çok çiğneriz!” dedi.
“Biz çiğnemeyiz, miğdelerimiz taşı üğütür...”
Eğitmen bağırdı: “Sindirim ağızdan başlar!...”
Duranâ da bildiğini söyledi: “İnsan yediğiyle değil, hazmettiğiyle yaşar...”
.