Vincent Van Gogh’un elinden çıkma bir sürü mektuptan oluşuyor bu eser. Daha çok erkek kardeşi Theo ile mektupları var ve Theo, Vincent’e hem maddi hem de manevi yönden destek olmuştur. Vincent, Theo’dan gelen mektupları saklamasa da Theo, Vincent’in mektuplarını saklamış ve eşi Johanna tarafından yayımlanmıştır. Bu mektuplar Vincent’in son dönem çığlıkları olarak görülüyor. Mektuplardaki bunalım, acılar içindeki ruhu belirgin bir şekilde kendini gösteriyor.
Vincent, zengin bir ailenin çocuğudur ve misyonerlik de yapmıştır. Londra’ya gittikten sonra bunalımları başlamış, sürekli krizler geçirmiştir. Daha sonraları ailesinin yanına dönse de burada duramamış ve Paris’e gitmiş. Lakin buranın gürültüsü onu yorduğu için kasabada yaşamaya ve resim yapmaya devam etmiştir. Gauguin’in yanındayken ustura ile kulağını kesmiş ve kulağı bir kadına vermiştir. Daha sonraları devam eden bunalımlara dayanamayıp göğsüne iki el ateş ediyor ve bu yaralanma sonucu iki gün sonra vefat ediyor. Bu olaylar dilden dile yayılırken zamanında değeri bilinmeyen Vincent bir anda başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede meşhur bir ressama dönüşüyor.