Virginia'nın yazdığı her şeyin özü güzel olur zaten; bir de onların içinden aforizmalar mı seçeceğiz? -tabii bu noktada gülümsüyorum- ... Bu Siyah Beyaz yayınlarının özgünlük adına yapmacık bir yola girdiklerini gördüm, komik duruyor. Yani bir ayakkabı derken bunlar ayakkabı dememek için ayağa giyilen, ayak boyutunda ve şeklinde olan, iç kısmında boşluk bırakılan hakiki deriden yapıldığı gibi suni deriden de yapılabilen falan fistan demenin zırvalığına düşüyorlar. Laf kalabalığından başka bir işe yaramıyor bu tarz şeyler. Örneğin her yerde geçer Virginia ceplerine taşlar doldurduğu; bunlar, Virginia eteklerine taşlar doldurarak, gibi bir ifade kullanmışlar. Bu sadece bir örnekti. Bu en basit ifadeyle dandikliktir. Bunun dışında benim için makbul olan bir aforizma kitabı, metinlerin geçtiği yeri de belirten kitaptır. Yani belki sayfasına kadar gitmek bazı sorunlar oluşturabilir ama en azından sözün geçtiği eserin adı veya makale ise makale adı kısacası neyse onun adı verilebilir. Şimdi bir kaynak olmayınca şöyle oluyorsunuz bu söylenmiş mi, söylenmemiş mi? Mesela "Kadın kalbi, mezar gibidir; giren, dışarı çıkamaz. Erkek kalbi, bakkal gibidir; giren çıkanın hesabı olmaz..." bu sözü nerede demiş çok merak ediyorum. Yani bu pek Virginia tarzına benzemiyor ama demiş diyorlarsa, demiş kabul edeceğiz. Bunun yerine şöyle bir şeye odaklanabiliriz, "Ben alışıldık düzene hâlâ kızıyorum. Olayların düzenini bana kabul ettirmelerine izin vermeyeceğim. Yürüyeceğim; durarak, bakarak zihnimin temposunu değiştirmeyeceğim; yürüyeceğim." veya tam onun tarzı olan "Böyle bir dünyaya çocuk doğurulur muydu? Acılar neden sürdürülsündü ki ya da duyguları durmadan değişen, kaprislerinin, kibirlerinin elinde kâh şuraya kâh buraya savrulan bu şehvet düşkünü hayvanların soyu neden çoğalsındı ki?" buna. Bütün bunları bir tarafa bırakırsak Virginia'dan Aforizmalar okunur belki de okunmalı deriz....

AforizmalarVirginia Woolf · Siyah Beyaz Yayınları · 2020339 okunma

·

172 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.