Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

132 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Yüreğinle bakmadıkça görsen bile inanma
Geçtiğimiz gece, doğada duyduğumuz sesleri taklit eden bir uygulamayla uyumayı denedim. Yağmuru, rüzgârı, rüzgârda birbirine çarpan bambuları, kuş cıvıltılarını, cırcırböceklerini, dere kenarındaki su şıpırtılarını, açık havada yakılan ateşin çıtırtılarını dinledim. Doğanın seslerini düşününce bile zihnimde bir gevşeme, bedenimde bir rahatlama hissediyorum. Yeşillik arıyor gözlerim. Tek bir rengin binlerce tonu olduğu, çeşitliliğin uyum içinde var olabildiği o manzaraya bakmak istiyorum zaman zaman. Hayatımızın yüksek ritminde duyusal deneyimlerimizin kalitesine önem veremeyebiliyoruz. Denizi görüyoruz ama dalgaların sesini duyamıyoruz, yağmurdan kaçıyoruz ıslak toprağın kokusunu alamadığımız için, ağaç gövdelerine dokunmuyoruz kaldırımda yürürken. Duyularımız özümüze iyi gelen şeylerle temas ettiğinde kendimizi daha iyi hissediyoruz. Medeniyete ne kadar tutunsak da doğa bizim ilk yuvamız. Günlük hayatımıza kattığımız bu minik deneyimler eve dönme hissi veriyor. Bugünkü davranışlarımızın çoğunu oradan öğrendik. Bazılarını unuttuk, bazılarını geliştirdik… NNN “Görsen bile inanma” demişti babam, ben çok küçükken. İlk duyduğumda bu fikir bana imkânsız geldi ama nüvesi aklıma yerleşti. Başlarda gözlerimden daha çok güvenebileceğim ne olabilir ki diye düşünürken, kafamın bir yerinde bu sözle büyüdükçe ne demek istediğini daha iyi anlamaya başladım. Çoğunlukla varsayıyoruz. Merkezine kendi bilgilerimizi, değerlerimizi koyduğumuz bir bakış açısıyla gördüğümüz her şeyi değerlendirip sonuçlara varıyoruz. Yollarımızın kesiştiği her insan bizimle karşılaştığı noktaya gelene kadar milyonlarca temastan geçiyor. Her biriyle şekilleniyor. Bir depo dolusu duyumlar ve bilgiler belleğiyle karşımıza gelmesine rağmen tüm bağlarından, izlerinden sıyrılmış gibi duruyor. Çünkü tek bir açıdan baktığımızda, gözümüz onu sadece durduğu yerde görebiliyor. Geçmiş bağlamından, yaşantılarından soyutlayıp kendi zihnimizin atıflarını yüklüyor. Yanlış anlamalarımız, yargılamalarımız, suçlamalarımız, alınganlıklarımız da böyle zamanlarda, yani bakışımıza yüreğimizi katmadığımızda ortaya çıkıyor. Empati bize tüm o görünmez bağları hissetme gücünü veriyor. İlk bilgilerimize geri dönmüşüz gibi. Merakımızı ve yüreğimizi koyarak, tüm duyularımızla dünyaya bakınca, gördüğümüzü sandığımız şeylerin algıladığımızdan daha farklı olabileceğini deneyimleyebiliriz. Doğru kararları verebilmeye çalışırken de tüm bu alışkanlıklarımızla beraber hareket ediyoruz. Kararlarımızın ve seçeneklerimizin farklı renklerini ve farklı tonlarını görebildikçe, hayatımıza verdiğimiz yön de değişiyor. Her birimiz hayattan haz almak, sevmek, paylaşmak ve mutlu olmak istiyoruz; o yüzden ne sadece siyah ve beyazlar, ne saf şeytanlar ne de saf melekler var burada. Sadece biz insanlar.
Psychologies Türkiye - Sayı 13
Psychologies Türkiye - Sayı 13Psychologies Türkiye · 20186 okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.