Okuyanlar ya da söyleşilerini izleyenler bilirler, Thomas Bernhard, 'kurulu düzen' denilen herşeyi sonuna kadar cesurca eleştiren sıradışı yazarlardandır. Aile, devlet, eğitim sistemi, devlet kurumları, sanat dünyası, kalıplaşmış sosyal ilişkiler, yoksuluyla zenginiyle halkın her tabakası ve bireysel zayıflıklarımız O'nun eleştirilerinden sonuna kadar nasibini alır. En sevdiğim yönlerinden biri de kendisini asla dışarda tutmaksızın, bilakis kendini de sakınımsız dahil ederek, eleştirdiği durum ve olgulara üstten bir bakışla değil paralel bir konumda durarak bunu yapmasıdır. Upuzun karmaşık cümleleri, bitmek bilmeyen paragrafları ve sürekli tekrar ettiği sözcükler bazen yorabilir okuru; ancak tam da bu tarzıyla engin aklının büyüsüne kapılmak işten değildir bana göre. O'nun derin isyanı bağırıp çağıran bir isyan değildir, sakin sakin dile getirilen ve bir o kadar altüst edici bir karşı duruştur.Ülkesine ve halkına yönelik eleştirileri ve öfkesi yüzünden çok kez mahkemelik olmuş, buna cevabını da eserlerinin kendisi hayattayken ve ölümünden sonraki 75 yıl boyunca Avusturya'da yayınlanmasını engelleyerek vermiştir. Bu öfkenin nedenleri otobiyografik bir seri olan Neden, Mahzen, Soluk, Soğukluk eserlerinde açıkça görülebilir. Bitik Adam, okuduğum dokuzuncu kitabı Bernhard'ın. Her biri ayrı etkileyiciydi benim açımdan. Eski Ustalar'da ağırlıklı olarak devleti ve tüm kurumlarını bir güzel yerden yere vurmuştu. Odun Kesmek'te de sahteliklerle dolu 'sanat dünyası'nı ve o dünyanın plastik ilişkilenme biçimlerini. Bitik Adam'da ise anlatıcının ve iki yakın arkadaşının üzerinden insan ilişkilerini, insana dair tüm zaafiyetleri ince ince ele alıyor. Aile içi olsun arkadaşlar arası olsun toplumsal ilişkilerimizde var olan çarpıklıkları gözler önüne seriyor. Hep yapmaya alışkın olduğumuz üzere bizden başkasını eleştirip durmak değil yalnız yaptığı, sık sık ayna karşısına çağırıyor Bernhard bizi; "ey okur, ben de eleştirdiklerimden azade değilim görüyorsun, dön bir bak bakalım sen neresinde duruyorsun bütün bu yanlışın?" diyor en çok. Yukarıda bahsettiğim seriden sonra Eski Ustalar'ı çok sevmiştim eserleri içinde. Bitik Adam da keyifle okunan bolca düşündüren, tekrar okunası kitaplar arasında yerini aldı. Uzun paragrafları, farklı bir bilinç akışı tekniğini ve görmezden geldiğimiz alttan aldığımız kusurlarımızla, hasta yanlarımızla yüzleşmeyi göze alıyorsanız Bernhard'ı okumalısınız. Ilık suları değil soğuk duşları sevenler için birebirdir kendisi. Okuyanı bol olsun.

Bitik AdamThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 20201,451 okunma

··

262 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

şaziye..