Gönderi

592 syf.
10/10 puan verdi
"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum."
Geç kaldığım için üzüldüğüm, bin pişman olduğum, fakat bir yandan da ölmeden önce okuduğum için inanılmaz mutlu ve şanslı hissettiğim harika ötesi bir kitap... Bu kitabı ilk kez yıllar önce, henüz lise öğrencisiyken elime almış ve belki çeyreğini bile okumadan yarım bırakıp, kitaplığın tozlu raflarına kaldırmıştım. Şimdi yıllar sonra zamansız bir vakitte karşıma çıkması ve aniden beni içine çekerek, hoş bir nostalji yaşatması bir yana; çevirdiğim her sayfada, "bu kitabı nasıl yarım bırakmışım?" diye dert yanmama da sebep oldu kendisi. Kitabın içeriğini buradaki birkaç cümleye sığdıramayacağımı her ne kadar bilsem de, çok zarif ve derin bir "aşk"ı anlattığından birçoğu eminim haberdardır. Fakat başlangıçta beni yer yer öfkelendirmesi, bir kadın gözüyle bakmaktan kendimi alıkoyamamam ve sayfalar ilerledikçe sabırsızlığımın artması, hikayenin ilerlemesiyle yerini derin bir kedere, duygusallığa ve nihayetinde sonlara gelindikçe inanılmaz bir duygu selinin kucağına bıraktı. Dram ve hüzün içeren, acıklı film tadındaki aşk temalı kitapları seven biri olarak, bunlardan en az birisinin ilgisini çektiğini düşünen herkesin bu eseri okumasını, okutturmasını ısrarla tavsiye ediyor ve her birini içimden gelerek, hissederek paylaştığım alıntılardan bir tanesini buraya bırakarak yazımı sonlandırıyorum... "Aşk nedir?" "Neymiş?" "Aşk, Füsun karayolları, kaldırımlar, evler, bahçeler ve odalarda gezinirken ve çay bahçelerinde, lokantalarda ve akşam yemeğinde otururken, ona bakan Kemal'in duyduğu bağlılık duygusuna verilen addır."
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 200841.9k okunma
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.