Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Kitap aslında yüzyıllardır süregelen baba-oğul ilişkisinden bahsediyor. Her oğul yaş aldıkça babasına benzer derler. İşte yazar bu noktadan hareketle, alkolik babasına her geçen gün biraz daha benzeyen, evlilik arifesindeki ana karakterimizi anlatıyor. Birinci kişi anlatımla ilerleyen kitap; esas oğlanımızın kız isteme, nişan, düğün gibi süreçlerinden bahsederken nefret ettiği rakı sofrasından kaçamamasını ironik şekilde ele alıyor. Yazar tarafından neredeyse on cümlede bir tekrar edilen “Ben biracıyım, rakı sevmem.” cümlesi, rakı sofralarından kalkamayan, eşini ve çocuğunu çok sevdiği rakı şişesine tercih eden baba karakteri Yusuf’a bir gönderme yapıyor. Ana karakterimiz bu durumdan ne kadar nefret etse de insanlarla kurduğu güçlü iletişim ve şahsına münhasır kişiliği sebebiyle babasına hayranlık duyuyor. Onun gibi olamama halinin yarattığı eziklikle, yıllardır halının altına süpürülmüş aile sorunlarıyla evlilik sürecinde yüzleşiyor. Kitabın kurgusunu çok gerçekçi bulduğumu söylemem gerek. Yakın zamanda kız isteme, nişan, düğün işleriyle haşır neşir olduğum için ve yazarın bahsettiği “dünüşü” gibi Trakya göndermelerini bildiğim için ayrıca keyif aldım. Ana karakterimizin evliliğe doğru sürüklendiğini, hayatın normal akışı içerisinde bu kaçınılmaz döngüye girdiğini görmek de oldukça gerçekçiydi. Yazarın realist tutumunu sevdim. Kitabın sonu tahmin ettiğim gibi bitti. Bence her okur, kitabın nasıl biteceğini az çok tahmin edebilir. Yazarın da en başından beri bu finale işaret ettiğini düşünüyorum. Ee, bir de her ailede olan Bilal Dayı karakterinden bahsetmek gerek. Kara listede olan, alkolik ve “yaramaz” bir karakterin yer alması ve kız istemede ortalığı birbirine katması beni eğlendirdi. Başarılı bir kitap, okumanızı öneririm.
Nikâh Sarhoşluğu
Nikâh SarhoşluğuFerhat Uludere · Edisyon Kitap Yayınları · 202145 okunma
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.