Gönderi

Bence, eğer Bayan Brown ölürse, bütün o galaksilerinizi alıp, dürüp büküp çöp tenekesine atabilirsiniz. Eğer, bir özne yoksa, kâinattaki bütün nesneler ne işe yarar? Mesele insanlığın bu kadar önemli olması değil. Ben, insanın her şeyin veya fazla bir şeyin ölçüsü olduğunu düşünmüyorum. İnsanın hiçbir şeyin sonu veya son noktası olmadığını, ortası
"Bu Fikirler Aklınıza Nereden Geliyor?"Kitabı okudu
·
8 views
maRamy okurunun profil resmi
Başta söz ettiğim yazıda Virginia Woolf, Arnold Bennett okulundan yazarları, artık hiç ilgilenmedikleri öznenin yerine, görünümü, nesnelliği -evler, meslekler, kiralar, gelirler, arzular, davranışlar, vs- geçirmekle eleştiriyordu. Roman yazmayı bırakıp sosyoloji yapmaya başlamışlardı. Modern "psikolojik roman" da bunun benzeridir, bir insan portresi olmaktan çok bir vaka öyküsüdür. "Sosyalist Gerçeklik" de öznellikten bu şekilde kaçışın bir örneğidir. Ve, birçok bilimkurgu romanı da aynı eğilimdedir. Bu, görünüşte bilimadamının ilahi tarafsızlık arzusundan doğuyor olabilir, fakat sonucu, sanatçının bir tasavvur yaratma -dolaylı olarak, çünkü tasavvur dolaysız olarak oluşturulamaz- zorunluluğundan kaçınmasıdır. Bilimkurgu, daha ziyade, kendilerinden başka hiçbir şeyi aydınlatmayan ve gerçek ahlaki yankıları olmayan mucizeleri, merakları ve korkuları sıralayan bir yapay nesnellikle, hayaller, hüsnü kuruntular ve kâbuslarla yetinmiştir. İcatlar harikadır, ama kendi içine kapalı ve kısırdır. Bilimkurgu meraklılarının daha egzantrik ve çocuksu bölümünü oluşturan savunmacı ve fanatik kapalı çevreler ise, kendi içinde zararsız olmasına rağmen yayıncıların standartlarını, okurun ve eleştirmenin de beklentilerini çok düşük tutarak zevki düşüren bu sıradanlıklarla beslenir ve onları besler. Bu, ortaya para koymadan poker oynamamızı istemek gibidir. Oysa, gerçek oyun, gerçek parayla oynanır. Zamyatin'den Lem'e kadar nice yazar, bilimkurgunun sonsuz simge yelpazesi ve metaforları, özneyi merkeze alarak, romancı gibi kullanıldığında kim olduğumuzu, nerede olduğumuzu, hangi seçimlerle yüz yüze geldiğimizi emsalsiz bir açıklıkla ve engin, huzursuz edici bir güzellikle gösterebildiğini ispatladığı halde, bu bayağılığın sürüyor olması çok acıdır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.