Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dumas ve Hayaletleri (Kitabı okumadan bakmanızı tavsiye etmem)
Alexandre Dumas bu sefer farklı bir yol çizmiş. Aynı Charles Dickens’ın hayalet hikayeleri gibiydi. Ürpertici ama bir o kadar da okuması keyifli hikayelerdi. Kitaba gelirsek, doktorun baştan sona kararlılıkla sürdürdüğü şüpheciliğini sevdim açıkçası. Nasıl bir hikaye olursa olsun kendince argümanlarla çürütmeye çalışıyordu her defasında. Bu da güzel bir denge kurmuş kitapta. Anlatıcılara daha yakın hissediyor insan kendisini ama doktorun karşılık vermesi de bir canlılık katıyordu kitabın akışına. En sevdiğim hikaye ise “Kedi, Kapıcı ve İskelet” oldu. Çünkü bu üç varlık da aslında hikayedeki hakimi bir yolculuğa hazırlıyordu. İlk gelen “Kedi” kötü bir olayın habercisiydi. Aslında hakimi bir nevi uyarıyordu. Hakim tam varlığına alışmışken yerini “Kapıcı” aldı sonra. Kapıcının sakinliği, hakime her yerde her daim eşlik etmesi onu ölüme hazırlama yoluydu sanki. Bu noktada hakim sakin bir şekilde kabullenmiş gibiydi her şeyi. Ama sonra üçüncü ve son varlık geldi. “İskelet”. Onun da tek bir anlamı vardı. Ölüm. Yani hakimin dünyadan ayrılma vakti gelmişti. Kapıcı sayesinde bu düşünceye aslında kendini hazır hissediyordu. Ama ölümün işareti olan o iskelet varlığını gösterince hakimin aslında kendisini kandırdığını gördük. Hiç hazır değildi ve asla da hazır olmayacak gibiydi. Ama elinden de korku ve endişe içinde davranmaktan başka bir şey gelmiyordu. Ve beklenen oldu tabii sonra. Ölüm. Mutlak son. Bu hikayenin baştan sonra her şeyi adım adım bize göstermesi çok hoşuma gitti. Sanki sadece hakimi değil bizi de hikayenin sonuna hazırlıyordu.
Binbir Hayalet
Binbir HayaletAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019610 okunma
·
337 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.