Gönderi

“Sizi daha fazla sessizce dinleyemeyeceğim. Sizinle elimden gelen tek yolla konuşmak zorundayım. yüreğimi dağlıyorsunuz. Bir yanım acılar içinde bir yanım ümit dolu. Bana geç kalmadığımı, böylesine narin hislerin sonsuza dek yok olmadığını söyleyin. Size kendimi tekrar sunuyorum; kalbim şimdi her zamankinden de çok, sekiz buçuk yıl önce onu neredeyse kırdığınız ankinden daha çok sizin.Sakın ola erkeğin kadından daha çabuk unuttuğunu, erkeğin sevgisinin daha çabuk söndüğünü söylemeyin. Sizden başka kimseyi sevmedim. Size haksızlık etmiş olabilirim, zayıf ve kindardım ama asla vefasız olmadım. Bath’a sadece sizin için geldim. Sadece sizi düşünüyor, sizin için plan yapıyorum. Bunu görmediniz mi? Dileklerimi anlamamış olabilir misiniz? Hislerinizi kestirebilseydim, sizin benimkileri anladığınızı tahmin ettiğim gibi anlayabilseydim bu on gün bile beklemezdim. Bu mektubu yazarken bile zorlanıyorum. Her saniye beni kahreden bir şey duyuyorum. Sesinizi alçaltıyorsunuz ama ben sizin sesinizde başkalarının duymayacağı tınıları algılayabiliyorum. Ah, iyi yürekli, kusursuz yaratık! Bize gerçektende hakkımızı veriyorsunuz. Erkeklerin de birine gerçekten bağlanabileceğine, vefalı olabileceğine inanıyorsunuz. Bunun bende en ateşli, en kalıcı bir şekilde geçerli olduğuna inanın.” F.W
Sayfa 79 - can yayinlariKitabı okudu
··
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.