Gönderi

"Sizce bütün dünya, yani bütün dünya demek istiyorum, rüzgarıyla, denizleriyle, ağaçlarıyla, dağlarıyla, ateşiyle, hayvanlarıyla, evleriyle, çölleriyle, yağmurlarıyla..." "...e artık 'vesaire' diyebilirsin." "...vesaireleriyle! Sizce tüm dünya bir şeyin metaforu mudur?" "Neruda ağzını açtı, kocaman çenesi sanki yüzünden ayrılmış gibiydi, "Size bu sorduğum şey tam bir zırvalık mı, Don Pablo?" "Yok canım, hayır." "Yani yüzünüz öyle tuhaf bir hal aldı ki..." "Yo, düşünüyordum da ondan." Kocaman elini sallayarak hayali bir dumanı gözünün önünden sildi, sarkık pantolon paçalarını yukarı çekti, işaret parmağıyla delikanlıyı göğsünden iterek, "Bak Mario," dedi, "seninle bir anlaşma yapalım. Ben şimdi mutfağa gidiyorum, senin şu sorunun üzerinde düşünmek için kendime aspirinli bir omlet yapıyorum ve yarın sabah sana fikrimi bildiriyorum." "Ciddi misiniz, Don Pablo?" "Evet canım, elbette. Yarın görüşürüz."
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.