Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Wolfgang Borchert, daha çok şair olarak bilinir ama hem oyun hem öykü yazarıdır da. Yıkım edebiyatının en tanınmış yazarlarından evet başka yazarlar savaş konusu kitaplar yazarlar ama bir askerin duygularını az yer verilir. Savaştaki bir askerin duygularını hiç düşünüldü mü? Orası meçhul. Borchert daha önce okumadığım tarzda bir oyun yazmış oyun kitaplarını çok severim bazı kalınıt kişisel gelişim kitapların çok üzerinde yazılıyor. Daha önceki incelemelerinde de yazmışımdır eğer kişisel gelişim kitaplarını okumak istiyorsanız okumayın yerine oyun okuyun hem kültürel alan  da geliştirir hemde istenilen bilgiye ulaşılır. Yazarın okuduğum ilk kitabı
Dostoyevski
Dostoyevski
önerisiyle okudum iyi  ki de okudum genelde kitaplar aynı konuları tekerrür eder. Çoğu bilinen konular ama farklı bir konuyla karşılaşınca ve daha önce düşünmediğim bir şeyi düşününce hoşuma gitti. Bir asker ama duygu, düşünce alt üst olmuş bir beden tükenmişiliğin eşliğinde savaşın etkisinden çıkamamış gördüğü rüyalarlada daha beter olmuş gördüğü rüyalar: ev tahtadan değil kemikten harikulade beyaz kemikler adamın önünde kafatasları kürek kemikleri ve kalça kemikleri ince sesler için Kol kemikleri bacak kemikleri sonra kaburgalar günlerce kaburga ksilofonun ta sonunda çok ince seslerün çıktığı kısımda... Rüyalarında halen savaş alanı ve kocaman bir vicdan azabı bir türlü peşini bırakmıyor. Aile yok yemek yok eş yok hiç bir şey yok emir verenler vardı belki onlardan yardım istenilirdi ama nerede o katilerde vicdan  ne gezer onlarda yardım edecek el Beckmann'in Bin başına söylediği bu söz: gelir gelir binbaşım bu anlama gelir sorumluluk sadece bir kelime, ak pak insan etini kara toprak haline sokan bir kimya formülü değildir ki Biz insanı boş bir kelime uğruna ölüme bırakamayız ki sorumluluğu da bir yere teslim etmek gerekir Ölüler cevap vermez Tanrı cevap vermez gelgelelim yaşayanlar yaşayanlar soruyorlar her gece soruyorlar binbaşım yatağında uyanmış yatarken geliyor ve soruyorlar kadınlar, binbaşım yaslı üzgün kadınlar. ağırmış saçları, katı çatlak elleriyle yaşlı kadınlar. Issız, özlemleri gözleriyle  genç kadınlar. çocuklar Binbaşım çocuklar pek çok küçük çocuk. karanlıkların içinden  sesleniyorlar Beckmann Çavuş Babam nerede ver Beckmann Çavuş Beckmann çavuş kocamı ne yaptınız?.. Benimkilerin sayısı yalnız on bir ya sizin bin mi? İki bin mi? Binbaşının vicdanına sesleniyor ama binbaşı o kapıyı kapatmışki ne dediğini anlamıyor beckmann'nin Ahh beckmann bunlar kendilerini düşünmekten başka şeyler yapmazlar tıpkı devlet adamları gibi kim açlıktan ölmüş kim çocuklarını doyuramadığı için intihar etmiş hiç düşünürler mi daha ne kadar alabiliriz halktan acaba düşünürler üstelik ne yazık ki şuan ülkemiz insanları tam bu halde zengin gitgide daha çok zengin oluyor fakirise daha fakir ve hatta intihar ve ölüm bunu hal çaresine bakan ne yazık ki yok.  Kitaptan saptım kitabı okuyun katacaktır size bir şeyler
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.