Her ne kadar hikayede anlatılan yer Afrika'da hayali bir ülkede geçsede, her ne kadar hikayede ki yönetim şekli diktatörlük olsada yoğunluğu değişen benzerlikler içinde yaşadığımızı görmek üzücü.
Bütün gücünü: İnsan potansiyelini, temel ihtiyaçlarını sınırlayarak, bir inanç pompalayıp avutarak ve toplumu mazoşist bir karaktere dönüstürerek elde eden iktidarlar.
Korkuların ve kurnazlıkların düzeni. En bencilin ve kendi çıkarı için her şeyi mübah sayanların en liyakatli olduğu bir düzen.
Kişiliğini bulamamış, potansiyelini gerçeklestıremeyen ve kendi tarihini yazamamış toplumların bu boşluğu iktidar lehine mitlerle ve efsanelerle doldurması.
Yoğunluğu ve yönetim şekli değişse de bütün despot iktidarların metodu aynı.
Kitap bu saydığım şeyleri büyülü gerçeklik yoluylada olsa gayet gerçekçi bir şekilde ortaya koyan güzel bir kitaptı. Son olarak kitapta beni etkileyen konulardan biride erkeklerin kadınları dövme hakkını sırf diktatörün de aynı şeyi geleneğe dayandırıp halkına yapabilmesi için meşrulaştırmasıydı.
Okursanız asla pişman olmuycanız güzel bir kitap