Gönderi

"Kafalarımızın içindeki o inatçı küçük ses bize neden bu kadar eziyet ediyor?" dedi masanın etrafına göz gezdirerek. "Bize hayatta olduğumuzu, ölümlülüğümüzü, ruhlarımızı hatırlattığı için olabilir mi acaba çünkü bunlara teslim olmaktan ölesiye korkarız ama yine de kendimizi hiç olmadık ölçüde sefil hissetmekten kurtulamayız. Fakat çoğu zaman bizi benliğimizin farkına en çok vardıran da yine acı değil midir? Çocukken tüm dünyadan ayrı bir birey olduğunu anlamak, dilini yaktığında, dizini yardığında senden başka hiç kimsenin ve hiçbir şeyin canının yanmayacağını, her bireyin sızısının ve acısının tamamen kendisine ait olduğunu öğrenmek korkunç bir şeydir. Büyüdükçe ne kadar yakınımız olursa olsun hiç kimsenin bizi gerçek anlamda anlayamayacağını öğrenmekse daha da korkunçtur. Bizi en mutsuz eden bizzat kendi benliklerimizdir ve işte tam da bu yüzden benliklerimizi yitirmek için yanıp tutuşuruz, sizce de öyle değil mi? Donna Tartt
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.