Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

531 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kinyas ve Kayra bitti. dün farkettiğim üzere hayatımın bugünleri geçirmekten zevk aldığım ikinci kişiye verdiğim söz üzerine, son haftamı bir iç sıkıntısı, mide bulantısı ve umutla geçirmeme sebep olan 567 sayfalık bu "şey" hakkında bir şeyler karalamam gerekiyor. tabii hayatımda ilk defa bir kitap hakkında birşeyler yazdığım gerçeğinin unutulmaması gerekiyor bu okunurken çünkü ben yaptığı, okuduğu, dinlediği herşeye 2-3 dakikadan fazla kafa yoramayacak kadar üşengeç bir bünyeyim. o yüzden kitabı bitirdiğim 3:12 ile tahminen 3:30 arasında yazdım yazdım, yazamazsam verdiğim sözü tutamadım demek olur. tabii ki iki manyağın en zalim işkencelerden geçirilip öldürülmesi gerektiğini düşünüerek geçen 3 günün sonunda, kayra gambiya'ya geçince birden içimdeki mal polyanna uyandı ve ben de her sıradan kadın gibi anita'ya aşık olmasını ve kitabın ana ekseni olan ne idüğü belirsiz "zihinsel ölüm"den vazgeçmesini umdum. aslında bu umuttan ziyade olması gerekendi galiba, kendi hayatımda hiçbir önemli kararımın inatla arkasında duramadığımdan olsa gerek; kayra'nın da deli saçması ve bize sürekli olarak "yaşa!" emri veren doğanın çağrısına ters ölüm oyunundan vazgeçecmesi gerekiyordu. gerçek hayatta kayra anitayla ilk gece sevişir, kurguda ise o ilk gece anita hamile kalırdı. tabii ki hakan gündayın bize hayattaki uçları anlatma sevdasından nasibini alan kitapta bu olmayacaktı ve o gerizekalı, ukela ama hiçbir boktan haberi olmayan kayra gitti ve kendi bokunun içinde ölmeye karar verdi. kinyas ise kitabın başından beri bize verilmeye çalışılan "kendisinin büyük bir psikopat olduğu" mesajını alamamış olacak ki tuttu iyileşmeye karar verdi.aslında sırf hivli orospuyla yattığı için bile onun ölmesi, son denemesinde kızı değil kendini kırbaçlamış kayranın ise yaşaması gerekiyordu minik bir adalet duygusu tatmini için.. ama tabii amaç okurun adalet duygusunun tatmini, vicdanının okşanması veya türk filmivari bir abartılı mutluluk değil; haddimi aşma pahasına hakan günday'ın basitliğin içindeki mutluluğun mesajını vermeye çalıştığını sanıyorum son 100 sayfasında. birisi sizi seviyorsa fazla kasmayın aşk, tutku gibi güçlü duygular peşinde; akışına bırakırsanız siz de seversiniz onu ve seviştikçe, vücudunuza minik öpücükleri ağır dozlarda yemeye alıştıkça, aile yemeklerine gidip aşıkmış gibi davranınca da oluyor bazı şeyler.. asıl merak ettiğim kinyas elfayı yine görse mesela melis'in küçük kız kaprislerinden bıktığı veya vücudu kızı istememeye başladığı bir akşam; elfa kocasıyla gözünün önünde yiyişmeye başlasa, kinyasın gözbebeklerine bakarak, sonra sevişşeler kinyasın evinde bir ankara öğleden sonrasında. o zaman takar mı prezervatif? ya da duyunca kayranın birbirlerine verdikleri sözü tuttuğunu utanır mı kan kardeşini sattığından? ya da hakan günday kinyas'ı bulup okuttuğunda kayranın onun gidişinden sonra satır aralarındaki duygu kırıntılarını gidip anitayı bulur mu? puff her kitap bittiğinde başlıyor zihnimde; sıradaki kitabı okumak için sabırsızlanırken beynim bunu sindirmek için süre istiyor biliyorum. dün ankara'yla abdjan arasında bir yerlerde 7 saatlik okumanın sonunda koltuğa oturup 2 saat kadar tavana baktım. normalde 3 dakika içinde uyumam gerekiyordu ama zihnimden geçen bir sürü manyaklığı toparlamam, hem hayatımın, tam o andaki yalnızlığım, ilk defa içinde bir haftasonu geçirdiğim evimin, oğluma duyduğum özlemin durumunu kontrol etmek zorundaydım hem de 1 haftadır düşünce sistemime giren 2 adamın sonlarıyla ilgili planlar yapmak. planlar büyük oranda acılı bir şekilde öldürülmelerinin en ince ayrıntlarıyla anlatıldığı 200 sayfayla, tinkerbell'in gelip kalplerine peri tozu serptiği ve bir anda pişmanlık ve huzur arayışı ve tabii doğal olarak romantik bir mutlu sonla biten 200 sayfa arasında gidip geliyordu. sonra kitabın tanrısına bıraktım sözü ve sızana kadar okudum. luccaya ve chilai'ya gitmeyerek okudum, uyanaınca da okuyup biraz daha uyudum. manikür pedikür ve fön sırasında da okudum. ve bitti. kızgınım ikisine de. kinyas bari elfayla mutlu olsaydı! "iyi yapılan her şeyde bir tanrısallık buluyorum belki kıt zevklerim ve kullanamadığım kelimelerimden; belki de sahip olduğumun farkında olmadığım ince zevk ve gustodan. dün akşamki ud&kanun konserinde (hep şiirsel bir şekilde yanaklarıma süzülmesini umduğum ama ısrarla kulaklarımdan ya da burnumun kenarından) akan yaşlarda, bu akşam hatun uçtuğu içn gidemediğim konser yerine evmin balkonunda Adele dinlerken okuduğum sözcüklerde bulduklarım bana -hayat yeni başlıyor ve seni mutlu eden o kadar harika şeyler var ki bunun sonu ancak aradığın olur- dedirtiyor.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,8bin okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.