"Avuç içlerindeki çizgilere benzerdi yaşamın gelgitli yolları. Her bir yol birbiriyle kesişir, her bir köşe başı ise bir diğerine merhaba derdi; ama bazı yolların çıkışı olmazdı. Can havliyle koşturup bir çıkış aramanıza rağmen, sonuç hep hüsrana çıkardı. Işığı olmayan buzdan sokaklardı bunlar. Kimileri buna kader der, kimileri ise çıkışı olmayan bu yolların adını karanlık koyardı. Peki, karanlık gerçekten var olan mı, yoksa görebildiğimiz, hatta göremediğimiz kadarına verdiğimiz ad mıydı?"