Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
1/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Kitap İslamı doğru anlayamamış Hamza adında müslüman bir gencin; ‘izm’ler düzenini, eğitim sistemini, bilinçsiz müslümanları, İslami ölçülere uygun kitap yazmayan yazarlarımızı, ilk Türk kadın tiyatrocumuz Afife Jale’yi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, çağa uygun olarak gelişen teknolojiyi ve ona maruz kalan küçücük çocuklarımızı, ünlü dünya edebiyatı yazarlarını, traşlı erkekleri ve başı açık- başı kapalı kariyer sahibi olmak isteyen, evlilik düşünmeyen, makyaj yapan, üniversiteye giden, okuyan, çalışan tüm kadınlarımızı küfür ederek, aşağılayarak, her iki sayfada bir görebileceğiniz ‘falan fişman, fıstık “ gibi asalak kelimelerle yargılamasını konu alır. Monolog ve bilinç akışı teknikleri kullanılan bu kitapta insanlar islamofobiye, kine ve düşmanlığa sevk edilmiştir. "İnsanlar ‘’öteki, beriki, diğeri, öbürü’’ falan diye ayrılmazlar ki. ‘’Mü’min, münafık, müşrik, kafir, fasık…’’ diye ayrılırlar.’ Syf 55 İslamda böyle bir ayrımcılık yoktur. Nitekim Hz. Peygamber "Bir defasında Medine’de Müslümanlarla birlikte otururken önlerinden geçen bir cenaze önünde ayağa kalkmıştır. Onun bu tutumu karşısında “Ey Peygamber o ölen bir Müslüman değildi” denilmesi üzere “o da bir can taşımıyor muydu?” diyerek insanlar arasındaki en temel asgari müşterek olan insan olma niteliğinin önemini vurgulamıştır." “Kim gayrimüslim bir vatandaşa eziyet verirse, kıyamet gününde onun hasmı (düşmanı) ben olacağım.” demiştir. Müslüman olmayanlara yönelik bu tavırları da, aslında her şeyi anlatmaktadır. Küçük mücahidimiz(!) sadece Müslüman olanların oy kullanabileceği, kadınların kafasına göre giyinemeyeceği, süslenemeyeceği, üniversitelere gidemeyeceği hatta dışarı bile çıkamayacağı bir yönetim şekli hayal etmektedir. ‘’Mümin kendisinden çekinilen kudret sahibi bir adam olsa, o kadın cesareti nerden bulacaktı?’’ syf 168 Bütün tartışmalara son verecek(!) bir de sözlük(!) hazırlamış: ‘’Figan-ü Lügati-t Türk’’ Bahsi geçen bu sözlükte, değerli tiyatrocumuz Afife Jale’nin temiz, namuslu anlamına gelen isminin Afife değil ahlaksız, hafif kadın anlamına gelen Hafife ile karıştırıldığını iddia etmekte, Afife Hanıma ve diğer tiyatroculara maymun yakıştırması yapmaktadır. ‘’İşte Hafife’nin soyundan türeyenler, genellikle maymunluğa özenmiş, sahnelerde, sirklerde, gösterilerde, podyumlarda arz-ı endam etmiş, yabancı erkeklerle sarılmış, öpüşmüş ve hatta sanat için soyunmuşlardır. Bu ucubeler çoğaldıkça, bayanların sahneye çıkması çok normal karşılanır olmuş.’’ Syf 176 Bu üslupla insanların kalplerini islama ısındıramamazsınız. Bilakis küfür ederek, hor görerek, ahkam keserek ancak islamofobiye hizmet edersiniz. “Günde iki sayfa olsun Kuran okumayan bir adam sana dinden bahsediyorsa, onda ahlak var mıdır?” syf 220 Kuranı özümseyememiş, kendinden olmayan herkese nefret kusan kindar birinin her gün Kuran okumayan müslümanı eleştirmesi de abesle iştigaldir. İnsanları islama davet eden Hamza'nın kadınlara bakışı: ‘’Çünkü pekala biliyorlardı ki, kadının evden çıkması, erkeğin baştan çıkması anlamına gelecekti zamanla’’ syf 44 ‘’Bana ne ulan senin dedenden her tarafın görünüyor geri zekalı’’ syf 41 ‘’Çarşıda pazarda karılar kızlar çırılçıplak dolaşırken bekar bir mümin erkeğin nasıl sağlıklı kalabileceğini anlat bana; o zaman alimdir diye önümü ilikleyeyim! Asmalarda üzüm. Yosmalarda gözüm.’’ Syf 53 ‘’Vay be ne güzel kızlar var. Karnımı doyurdum. Susuzluğumu giderdim. Fakat… Temel üç güdü? Biri yine eksik. Tövbe estağfurullah. Sapık mısın oğlum sen? Sapık değilim. Bekar bir erkeğim ulan ben. Ah baba ah… Adımı Hamza koydun, kotlu- makyajlı-modern ‘vahşi’ler ciğerimi deşiyor.’’ ‘’Sahnelerin yıldızı. Piyasanın çuvaldızı. Evli olmadığı için henüz yok baldızı.’’ ‘’(…) ne yapayım oğlum nefsim var, bunu böyle sokağa bırakırlarsa olacağı bu yani(…) ‘’ syf 152 ‘’Ulan ne muhteşem gözleri var. Kirpikler kaşa doğru nasıl da muhteşem bir açıyla kıvrılıyor. Sonra o nasıl endam…’’ syf 163 “Yirmi bir yaşındayım. Damarlarımda erkek kanı... Kemirgen dişiler dişliyor rüyalarımı. Kotlu, makyajlı kemirgenler. Modern fareler. Labirent yosmaları...” syf 214 ‘’Sanal pezevenk’’ syf 42 ‘’Kameraman mısın yazar mısın? Şehirde gezip tozar mısın? Gözlem yapınca azar mısın?’’ syf 196 ‘’Zaten başörtülü, masum ve asil bir kızın ‘üniversite’ denen yerde ne işi olduğu da , bu tartışmalara paralel olarak, hala sürdürülmektedir.’’ 106 İslamda harama girmeyecek ve tesettüre uygun bir eğitim ortamı bulunursa, kadının okumasında bir sakınca yoktur. Erkeğe tanınan hak ve hürriyetler aynı derecede kadına da tanınmıştır. Kadın ve erkek arasında herhangi bir ayrım söz konusu değildir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Peygamber'in kadınlardan biat almasının zikredilmesi (bk. Mümtehine, 60/12), İslâm’da kadının iradesinin bağımsızlığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu itibarla kadın olmak, hak ehliyetini ve fiil ehliyetini daraltan bir sebep değildir! Erkek ve kadın herkes helal ve meşru yollardan kazanç elde etme hakkına sahiptir. "İnsan için ancak çalıştığı vardır." (Necm, 53/39); "Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır; kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allâh'ın lütfundan nasibinizi isteyin." (Nisa 4/32) Yazarlarla ilgili düşünceleri: '’Nuri Pakdil’i, Sezai Karakoç’u, İsmet Özel’i okumamış adama ben ne anlatayım kardeşim. Hah ha.’’ syf 68 ‘’Bazı arkadaşlar Dostoyevski'yi Kafka'yı, Sartre'yi bilmeden adam olunmaz sanıyorlar da. Ben bunlara pek katılmıyorum. Kibirli şeyler var burada. (…) Daha önce yaşayanlar, bunları okumadan, yani adam olmadan ölüp gittiler mi yani?’ syf 133 Kendisiyle çeliştiğini belirtmeme gerek yok sanırım. ‘’Kanık Orhan Veli, çık aradan. Senin de ne olduğunu biliyoruz: konuşturma beni, sayar dökerim yediğin naneleri: Sait Faik’in hikayede yaptğığı propagandayı sen de şiirde yapmadın mı?!’’ syf 151 Küfür etmeden, her satırı sonuna hah ha'lı bay bay'lı, fişman fıstıklı asalak sözcükler eklemeden geçemeyen birinin yazarlarımıza çamur atması ve adeta dil uzmanı kesilmesi ayrı bir ironi. "Pırttığım gibi koşarak kaçmaya başladım." syf 65 ‘’Neden olmasın’mış! Çeviri Türkçesiyle konuşan biri daha. Tabi, çocukluğundan beri kontrolsüz biçimde televizyona maruz bırakılmış zavallı. Ne yapsın. Haliyle, böyle olmuş. Türkçeyi Amerikan filmleri izleyerek öğrenen bir nesilden  ne beklersin?’’ syf 180 Gelişen teknoloji ve çağımızla ilgili yorumları: ‘’Allah kuranda kalem üzerine yemin eder; printer üzerine değil. Bir alimin rahle-i tedrisinden geçmek başkadır; bir profesörün amfisinden geçmek başka….’’ syf 85 ‘’Bu televizyon çocukları bu internet çocukları ne kadar ucuzcu, ne kadar kolaycı ne kadar ahmak olduklarını anlasınlar, hadlerini bilsinler. Ne diyor bu adam diye suratıma aval aval baksınlar bazen. Bu da benim taciz yöntemim.’’ Syf 139 E hani islamı tebliğ edecektin konu ne ara tacize geldi? Türkü dinleyenlere bile küfür etmeden geçememiş bay mücahit(!) ‘’Repertuarın da fena değil hani: ağzını açtın mı zikrulah dersin ama sürekli şarkı türkü dinliyorsun anlaşılan. Şerefsiz.’’ Syf147 Müslümanlar yoga ve plates yapamaz diye de fetva vermeden olmaz tabii. ‘’Hah. Gerçi kendine vakit ayıranlar da var; plates yapıyorlar, yoga yapıyorlar. Hah ha. Zavallılar. İnsanlar nasıl bu kadar ahmak olabiliyor anlamıyorum.’’ syf 100 ‘’Öleceğini günde bir kez olsun düşünmeyen insanın kalbi kararmıştır vesselam.’’ Syf 145 Hz. Peygamberin "Açıp da kalbine mi baktın?" sözünü ithaf ediyorum kendisine. Yunanları kast ederek: ‘’Ulan madem onlara benzeyecektik, hazır gelmişlerdi işte, kaynaşır sevişirdik, niye kovduk ki adamları yurttan? Syf 129 Bu cümleyi umarım art niyetinden değil de cahilliğinden kurmuştur. Zira açıklanası bir tarafı yok. Mısırpüsküllü birilerinin müridi herhalde. Kadınlarımıza ettiği hakaretler yetmedi... ‘’Maharetleri makyaj yapmakla kıç göstermekten ibarettir; bunlara gönül vermek asıl aşka ihanettir. Altta kısacık bir etek, üstü daracık badi, aşkmış sevgiymiş hadi, hadi! Kot pantolon giyer, gösterir kalçalarını; tüm mahalleye ilan eder vücut ölçülerini.’’ Syf 162 ‘’Küçümser anne olmayı, çocuk doğurmayı; özgürlük sanır para kazanıp kocaya bağırmayı. Zaten kocasından evvel, beş erkekle çıkmıştır; orospuluk mu, ona sorsan tabuları yıkmıştır! Kadınlar kafesten çıktı süslenip püslenip; erkekler yoldan çıktı nefislere yaslanıp. Seçme seçilme hakkı yetmedi,açılıp saçılma hakkı yetmedi; ulan sizin bu ettiğinizi bize gavur etmedi!’’ syf 162 ‘’On sene sonra bu ülke, üniversite mezunu, kariyer sahibi, yüksek maaşlı, burnu havada, süper egolu bayanlarla zavallı işsiz, beş parasız, özgüvensiz, cinsel açıdan fevkalade aç, ezik erkeklerle dolacak.’’ Syf 183 Sevdiği(!) kız bile almış nasibini: ‘’O kadar erkeğin içinde kahkahalarla gülen bir kızı nasıl severim ben?’’ (…) Aşüfte Aysu. Ne yani gülünce aşüfte mi oldu kız? Yok canım. Onun aşüfteliği daha önceye rastlar.’’ syf 164 ‘’Kim Aysu mu temiz? Oooo! Bekareti bozulmadıkça ‘temiz’ kaldığını zannediyor kimileri. Ulan bir kızın temizliği, saflığı , masumluğu için, öncesinde başka ölçüler var dır. Oraya gelene kadar .. Ohoooo! Yüzündeki göz izi, meseledir benim için.’’ Syf 166 Nietzsche versin cevabını. 'Kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu odur.' Sayın Dönmez, harf inkılabını eleştirecekseniz bir argümanınız olsun asalak kelimeleriniz değil. Cemil Meriç eleştiriyor çünkü arapça biliyor, argümanları var, bir üslubu var, bir kimliği var. Çeviri Türkçesini(!) eleştirip her sayfada pırttırıp geldim’li bay bay’lı lan’lı, ulan’lı kelimeler kullanıp sövmeden iki kelam edemeyip harf inkılabını eleştirmek kusura bakmayın ama sizin haddiniz değil. Yalan yanlış bilgilerle insanları islamdan soğutmak hiç değil. ‘’Evet. Önüne gelen kitap çıkardı. Ivır zıvır bir sürü kitap var.’’ Syf 50 Bu cümlenizi de aynen size ithaf ediyorum.
Hamza
HamzaÖmer Faruk Dönmez · İz Yayıncılık · 20192,818 okunma
··1 alıntı·
4.047 görüntüleme
[Fatih] okurunun profil resmi
Kitabı okumadım lakin bu incelemeden anladığım kadarıyla "İslam'ı ne kadar kötü anlatabiliriz?" konulu bir yarışma yapılsaydı herhalde bu kitap da dereceye girerdi. Cemil Meriç "Üslubun kimliğindir." derken işte tam olarak bunu söylüyordu. Sanırım Peygamber Efendimiz'in (sav) "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz." hadisini yazarımız duymamış. Gerçi duymuş olsa bu sözü de muhtemelen kendi anlayışıyla tefsir ederdi. Aslında söylenecek fazla söz de yok. Eminim biz bunları söylüyoruz diye tekfir edilecekler listesine adımızı hemen ekleyeceklerdir. Çünkü bu gibi arkadaşlar kalplere nazar ederek iman terazileriyle insanların notunu verecek kadar kudret sahibi olduklarının düşünüyorlar. Bırakalım onlar diledikleri gibi düşünmeye devam etsin. Allah bize yeter..
kunala okurunun profil resmi
Kitabı okumadım ama inceleme mükemmeldi.
Feyza Arslan okurunun profil resmi
Okumamış olmanıza sevindim :)
Fatma Keçi okurunun profil resmi
16 yaşındayım ve bir arkadaşımın önerisi ile okudum. aradığım inceleme buydu. oh be. bir tek ben mi böyle düşünüyorum diye kendimde sorun arıyordum. sizin yazınızda kendimi görmem beni çok mutlu etti. yazınız için teşekkür ederim :)
Azam okurunun profil resmi
Kitabi okuyacaktim sayenizde vazgeçtim 💙
İrem okurunun profil resmi
aynı yazarın "bir yobazın günlüğü" adlı kitabını bana bir arkadaşım önermişti ve tabi ki düşüncesine değer verdiğim bir insan olduğu için ben de okumaya başlamıştım, ama bir şekilde kitap beni sürekli itiyordu. Sonrasında kitabı karıştırıp aralardaki sayfalardan birkaç cümle okudum ve dar pantolon giyen kadınları aşağılama mı dersiniz bikini giyenleri aşağılama mı dersiniz her şey vardı. Ki ben açık bir kadınım arkadaşım niye böyle bir şeyi önerdi anlamadım, bir sürü kapalı ve muhafazakar arkadaşım var arkadaşlığımı devam ettirdiğim ama o arkadaşımla arkadaşlığımı devam ettirmiyorum şu anda. Dediğiniz gibi bu sadece insanları çoğu şeyden soğutmaya yarıyor. Kitabı okumaya elim gitmemişti, sizin bu incelemenizden sonra en kısa zamanda ben de okuyup incelemesini yapmaya karar verdim. Teşekkür ederim bu güzel incelemeyi paylaştığınız için
Feyza Arslan okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim. İncelemeyi bekliyorum mutlaka yapmalısınız, hiçbir kitabın gereksiz sahte övgülere ihtiyacı yok.💐
Conqueror okurunun profil resmi
Bu abi gidip manav,kasap falan olsun yazarlık dışında her (!) işi yapabilir.
Feyza Arslan okurunun profil resmi
O işleri de hakkıyla yapacağını sanmıyorum ben.
Şükrü Hurma okurunun profil resmi
Bu kitabı okumamamız için 7milyon neden ile kitaptan alıntılar ile bizleri hala böylelerin var olduğunu anlatarak gösterirken bu zihniyet karşısında tekrar tekrar mide bulantıları geçirip kusturttuğun için teşekkür ederiz. Allah selanı versin hamza.
Feyza Arslan okurunun profil resmi
Kitabı ilk beş sayfadan sonra yarım bırakmayı düşünmüştüm, incelemelere baktım herkes on puan vermiş, aşırı beğenmiş. Özellikle de müslüman kadınlar. Ya hiçbir şey düşmanlık yaparak, küfür ederek öğretilemez. Kimse de namaz kılıyor diye müslüman diye diğerlerini ötekileştirip ahkam kesemez. Ahlak dinden ve dilden uzak bir kavramdır. Bu zihniyetin islama yaptığını herhangi bir ateist yapmaz. Ateist inanmıyorum der çekilir. En çok bu müslümanlıkla özdeşleştirilen zihniyet islama zarar verir. Savaş diyerek şehitsiz olmaz diyerek cihat diyerek, kadını sadece erkeği baştan çıkaran seks objesi olarak görerek, asla evden çıkmasın, okula gitmesin diyerek erkeğin üstün bir varlık olduğunu iddia ederek ancak İşid terör örgütüne hizmet edilebilir ve tecavüzcülerin ekmeğine yağ sürülür. "E o da mini giymeseydi o zaman, ben nasıl nefsime hakim olayım, ama ben erkeğim" tarzı cümleler de erkeklere adeta şiddet içerikli, taciz içerikli bilinçaltı mesajları vermiş. Neresinden tutsan elinde kalıyor. Hiç masum bir kitap değil.
Devinimsiz Düşünür okurunun profil resmi
Bir öneri ile okuduğum kitap. Zaten kitap ismiyle adaş olduğum için önerilmişti ve bazı alıntılarını severim fakat bitirmekte zorlandım. Tabii okuyalı 2-3 yıl oluyor. Bitirmekte zorlandığım nedenleri çok güzel anlatmışsınız. İnceleme için teşekkürler. Kitapta bolca ismi geçen İsmet Özel'i severiz fakat bazı edebi kişilikler düşüncelerini kendi sanat eserlerine çokça yansıtmaya başladıklarında bu kitabın yazarı gibi sloganlarla kendilerini var etmeye çalışan insanları kendi etraflarında topluyorlar maalesef. Varoluş sancısını en iyi işleyen şairlerden birinin çevresine bir birey dahi olamamış insanlar doluyor. Velhasılıkelam insan eylemlerini meşrulaştırır. Kimisi torpili başkaları da yapıyor diyerek, kimisi İslam giysisi giyerek, kimisi mini etek giyiyor diyerek. Bu kitapta da bolca sapıkça düşünceler din adı altında meşrulaştırılıyor.
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.