Bu eserde yazar bizlere bir varlık, bir olgu olarak insanı birçok farklı anlamda ve alanda açıklamış ve sonucunda da bu zamana dek araştırılanların yetersizliğinden bahsetmiştir. İnsanı tam anlamıyla anlamanın yalnızca onu tüm yönleriyle ele alındığında mümkün olacağından dolayı insan üzerine yapılan araştırmaların yeterli düzeyde olmadığını belirten yazar, insanı anlamadan diğer yönleri araştırmanın tatmin edici sonuçlar doğuramayacağını söylemiştir. “Gerçekten cehaletimiz pek büyük. İnsanları inceleyenlerin kendi kendilerine sordukları soruların büyük bir kısmı cevapsız kalıyor. İç dünyamızdaki muazzam bölgeler henüz bilinmiyor.” diyerek insanın keşfinin bunca yıllardan beri tam manasıyla yapılamadığına vurgu yapıyor. Geçmişten günümüze insanların daha somut alanları araştırdığından dolayı insan kavramının araştırmalarının yetersiz ve geriden gelecek şekilde yapıldığını söylemiştir. İnsanların yaşamlarını sürdürmesi için gerekli ihtiyaçlarının karşılanma gerekliliği yüzünden geriden gelen soyut bilim araştırmalarının yine insanların yerleşik yaşama geçmeleriyle ve refah seviyelerinin yükselmesiyle birlikte gelişme göstermiş olduğunu belirten yazar yine de araştırmaların yeterli olmadığını da belirtmeden geçmiyor eserinde. Carrel, “Cansız şeyler ilimlerinin canlı varlıklar ilimlerine göre muazzam ilerleme kaydetmiş olması, insanlık tarihinin en feci olaylarından biridir.” cümlesiyle insanın insanı araştırmasının yetersizliğini açıkça ifade etmektedir. Her dönemin düşünürü insanı tanıdığını söyler. Kendi de insan olduğu için bu düşünce kabul edilebilir gibi görünse de ilk insandan bu yana milyarlarca insan varlığını yalnızca bir insanla tanıdığını söylemek oldukça büyük bir hatadır. Yazar, insan varlığının anlaşılması için gerekli olanın radikal bir yön değişimi olduğunu söylüyor aynı zamanda. Bilginler ve düşünürler fizik ve fizyolojiden ayrılıp insanın iç dünyasına, zihinsel ve manevi boyutlarıyla araştırılmasının bir çözüm olabileceğini söylemektedir. Yazar aynı zamanda insan ilminin gelişiminin geride kalmasını diğer ilimlerle birbirlerine bağlı olmalarından kaynaklandığını da ileri sürmektedir. Şöyle ki: insan ilmini araştıracak bilginin hem psikolojik hem fizyolojik hem kimya hem de hekimlik alanında uzman olması gerekmektedir ki insanı tüm yönleriyle anlayabilip bir sonuca varabilsin. Sonuç olarak Carrel konu olan eserinde insan denen varlığı anlamanın hiç de kolay olmadığını fakat yine de bu konunun daha fazla özenle araştırılması gerektiğini vurgulamış ve insanı tüm yönleriyle açıklayıcı bir şekilde ele alıp anlatmıştır. Yazar elbette ki diğer bilim alanlarının da önemini bilerek ama yine de insanı anlamazsak insan psikolojisini, insan sağlığını, insan fizyolojisini ve bir sosyal varlık olarak insanı anlamanın mümkün olmayacağını söylemektedir. Bundan dolayı da araştırmaların yalnızca yön değiştirmesi gerektiğini söyleyen Carrel, bilimin ve araştırmaların insandan dışa dönük değil bilakis içe dönerek insanı anlamaya yönelmesi gerektiğini anlatmıştır.

İnsan Denen MeçhulAlexis Carrel · Zeplin Kitap Yayınları · 2020572 okunma

·

90 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.