Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

231 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yıllar Sonra Yeniden Vascencelos Okurken
Doğa ve insan, mutlu bir birlikteliğe gönüllü lakin diğerleri! bırakmıyorlar. Çünkü bu kadar sevmek sakıncalı! Çünkü bu sevgi onlardaki nefreti gün yüzüne çıkarır, göze batırır, vicdan azabı yaratır. Bu duyarlılık fazla... "Ağaç, ağaçtır." diye dikte ediyorlar o insana. "Ağaçlarla konuşamazsın. Sen delisin! ama iyi olacaksın. Yeter ki sürekli tekrar et : "Ağaç, ağaçtır." Onlar ağacın sadece ağaç olduğunu türlü çilelerle tekrar ettirirken ben o satırları bir söğütün dibinde okuyordum. O kadar büyük bir duygu yoğunluğu yaşadım ki o esnada. Bir anlığına tüm sesler ve görüntüler durdu ve dünyada söğüt ağacı ve ben tek kaldık sanki. Ya da ben öyle hayal ettim. Yani o kadar girdim kitabın dünyasına. Bu roman bir veda, bir ağıt, bir gönül borcu olmuş sanki yazardan topraklarina. Anlatilabilen, sözcüklerle somut hale getirilebilen bir kitap değil. Okuyanı sarıp sarmalayan, içine çeken bir kitap. O yüzden dinleyin sadece: Nehir anlatacak, su kaplumbağaları, timsahlar, benekli parslar anlatacak. Bir kadının yüz çizgileri anlatacak, sözde deliler, sözde akıllılar anlatacak, zamanin kendisi anlatacak... Iç içe geçmiş öyküler, destanlar, şiirler, ağıtlar... Sadece Timsal Kralın öyküsü bile nice kitaplara bedel. Hüzünlü şeyler okuyacaksınız ama umudu da sezeceksiniz. Nasıl oluyor ikisi bir arada, açıklayamam ben bunu. Yalnız biliyorum, çok az eserde bir araya gelebiliyor bu iki karşıt his. İçeriği böyle. Peki anlatımı nasıl? Dokunaklı, duyarlı ve şiirsel. Herkese ve her çağa hitap eden bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kültürüyle iç içe, yöresindeki olayları ve olguları bize çok iyi aktarıyor. Ama mesajları ve hissettirdikleri yönüyle evrensel ve zamana yenilmez. Kitaba başlarken yazarın yıllar evvel Şeker Portakalı ile kalbime koyduğu hisler gölgelenir diye korkmuştum. Öyle olmadı. Hatta daha da pekişti. İki eser çok benzerdi, gerek anlatımı, gerek kullandiğı simgeler, gerek insan ve doğa sevgisi yönleriyle... Zeze, yoksa yaşlanıp Ze Oroco mu oldun? Ze Oroco, deli olabilirsin, dahi olabilirsin, büyücü olabilirsin. Seni en azından bir noktaya koyabiliyorum. Ama Rosinha, gerçekte kimdi, neydi?
Kayığım Rosinha
Kayığım RosinhaJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2017936 okunma
··
1.437 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.