Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

703 syf.
·
Puan vermedi
Özel Hayatın Tarihi Cilt III
Rönesans ile başlayan bu cilt, XIIV. yüzyıla, Fransız devriminin başlarına kadar uzanıyor. Genel olarak konu edilen ise; toplumsal yaşamın ötesine geçmeye çalışan bireyin çabaları ve buna karşı kamusal veya toplumsal karşı çıkış. En nihayetinde bireyin varlığı, ailenin konumu, Fransız Devrimiyle kamusal alanda yasal güvence altına alınıyor. Bu bireyselleşmenin önündeki son engel, toplumsal baskılara karşı. Rönesans ile birlikte gelişen farklı devlet anlayışı toplumlar ve bireyler üzerinde etkilerini göstermeye başlıyor. Yani artık kişisel buyrukların, bir kişinin, topluluğun kararlarını alması yerine; yazılı, genel yasalar, hukuk geçerli kılınmaya çalışılıyor. Kitabın başında bu durum bir köyde ortaya çıkan kuduz vakası ve bunun çözümlenmesindeki alışıldık eski ve uygulanmaya çalışılan yeni yöntemlerin karşılaşması şeklinde örneklendiriliyor. Dinin tahakkümünden kurtulma; bireyi toplumdan öteye geçiren bir diğer olay ise Protestanlığın ortaya çıkışı. Daha önce tanrı ile bireyin arasına kiliseyi sıkıştıran Katolik mezhep, Protestanlık tarafından kilisenin bertaraf edilmesiyle dini, sadece birey ve tanrı arasındaki bir ilişki haline getiriyor. Katolikler kilise cemaati ile dua etmek yükümlülüğündeyken, Protestanlar yalnız başlarına dua edebiliyorlar. Bu durum içsel yolculukta büyük fark yaratıyor. Bununla birlikte Protestan anlayışta kilise yok değil bilindiği üzere. Yalnız konumu Katolik mezhepte olduğu gibi değil. Toplumsallaşmaya karşı bireyin yükselişindeki farklı bir başlangıç ise edebiyat alanında gerçekleşiyor; Montaigne'in Denemeler'inde bilgi kaynağı olarak kendi kişisel deneyimlerini göstermesi. Bu Montaigne'e bile zaman zaman pek makul gelmiyor olsa da bireyin kendini önemsemesinde yeni bir başlangıç. Bununla birlikte bireyin özgürleşmesi başına buyruk olması anlamına gelmiyor tabii olarak. Gelişen adabı muaşeret anlayışı, çocukların eğitimine verilen ihtimam, kişinin benliğini kuvvetlendirmek, toplum içinde kendini var edebilmek için önemli aşamalar. Ayrıca bireyin kendini topluluklar karşısında ifade edebilmesinde mevcut kılmasında yeni mekanlar; sohbet kulüpleri, kahve ve çikolata evleri ortaya çıkıyor. Bunun yanında şeref, onur en üst derecede önem verilen değerler haline geliyor. Her ne kadar kamusal alanda birey anlayışı yavaş yavaş kabul edilse de, toplumsal alanda kuvvetli bir baskı var uygun görülmeyenlere karşı. Mayıs ağacı, kendilerine eş seçilmek istenen evlenilebilecek kızların evlerinin önüne dikilse de, topluma aykırı davranmış kızı, aileyi aşağılamak için de çeşitli nahoş süslemelerle kullanılabiliyor. Katran ve tüye bulanmış kadınlar köy içinde dolaştırılıp, uygunsuz kocalar eşeklere ters bindiriliyor. Toplumsal olan bu baskı ile bireyin arasına kamusal olanın müdahalesi ise zamanla gelişen polis teşkilatı ile sağlanıyor. Yerleşim birimlerindeki komiserler yasaların uygulanmasında töresel bu tepkiler ile birey arasında bir tampon, ılımlı bir taraf olarak ortaya çıkıyor. Fakat bu, yasalar ile törenin çatıştığı kimi oynak zeminlerde polislerin küçük tiranlıklarını hali hazırda doğurmuşken, Fransız Devriminin başlamasıyla meclis, aile hukuku ve medeni kanun alanında attığı adımlarla tüm bu esnekliklere son veriyor.
Özel Hayatın Tarihi 3
Özel Hayatın Tarihi 3Georges Duby · Yapı Kredi Yayınları · 200711 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.