Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Selahattin Özpalabıyıklar'ın bir giriş yazısıyla başlıyor 'Türkçe Bilenin İşi Rast Gider'. Şiirleriyle tanıdığımız Cemal Süreya'nın denemelerini derlemiş kendisi. Ne de güzel olmuş. Cemal Süreya'nın edebiyata olan aşkını şu sözlerle dile getiriyor : "Bana, Cemal Süreya'nın biyografisini tek cümleyle yaz deseler, şu cümleyle yetinirdim: 'Paris'ten getirdiği Chevrolet arabayı satıp ev alacağına Papirüs dergisini çıkaran adam.' " Evet Cemal Süreya böyle bir edebiyat sevdalısı. Bu kitaptaki denemelerinde de birçok şair ve şiir anlayışı, sanat ve sanatçıya verilen önem, deneme türü üzerindeki görüşleri yer alıyor şairimizin. Nâzım Hikmeti anlatırken şöyle diyor mesela: "Soylu bir şair Nâzım Hikmet. Bugüne kadar erimeden gelmiş bir şair. Sağlığın güneş şarkısı diyorum ona. Dadal'ın aslan şarkısı. Yüreğin ve cesaretin aslan şarkısı. Her genç şairin ondan öğreneceği var. R.Garaudy'nin hocası Picasso için kullandığı sözü, ben de onun için söyleyeceğim: Türk şiirinin N vitamini. Okudukça yüzümüze kan geliyor." Can Yücel'i anlatırken şu dizelerine yer verip ""Ne kadar rezil olursak o kadar iyi"; " Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi"; " Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi". onu 'uykuda ağır, düşte hafif' ve dobra olarak tanımlıyor. Yahya Kemal'in şiirlerinin yeni nesil tarafından bilinmemesine üzülürken sitemini şu satırlarla dile getiriyor : " 'Mümin, mütevekkil ve yoksul' olan Istanbul'un Cumhuru, artık tek dizesini bile anımsamıyor Yahya Kemal'in. Lahmacun ve kokoreç kokularının yükseldiği sokaklarından, İbrahim Tatlises'in, Küçük Emrah'ın, Tüdanya'nın çok farklı bir duyarlığı dışa vuran şarkıları tarafından bastırılıyor şiiri." Sanatçıya olan değerin ancak öldüğünde verildiğini Puşkin'den dem vurarak anlatıyor: Puşkin, "Yalnız ölüleri sevmeyi biliyorlar" demiş ya, Türk edebiyatı için deseydi bu sözünü biraz değiştirirdi: "Yalnız ölüleri öldükleri gün seviyorlar." ve bizlere Türkçenin ne kadar büyük bir dil olduğunu bir İran atasözüyle hatırlatıyor : "Türkçe bilenin işi rast gider." Başka söze gerek yok sanırım.
Türkçe Bilenin İşi Rast Gider
Türkçe Bilenin İşi Rast GiderCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 2018389 okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.