Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

198 syf.
8/10 puan verdi
Okuduğum altıncı Agatha Christie kitabı. Amyas Crale genç, yakışıklı ve ünlü bir ressamdır. Çapkınlığıyla tanınan Amyas, nedensiz bir şekilde öldürülür. Olayın gerisinde çözümlenemeyen pek çok şüpheli soru vardır ve bu ölüm yüzünden ressamın karısı suçlanır. Amyas Crale’ib kızı, Carla Lemarchant dedektife mektup yazar ve 16 yıl önce olayın aslında göründüğü gibi olmadığını, annesinin katil olmadığını söyler ve Poirot’tan olayın arkasındaki sır perdesini aralaması için yardım ister. Amyas Crale’i zehirleyip öldürmekle suçlanan karısı Caroline Crale yaşamına son vermeden önce kızına şu notu bırakmıştı: “Ben suçsuzum." Cinayet çok ustalıkla işletmişti ama Poirot elindeki şu ipuçlarını değerlendirmeye çalışıyordu; • Baldıran otu • Boş bir esans şişesi İki mektup • Bir Bir mürekkep şişesi • Kediotu • Buzlu bira Bir damlalık • "Sokratın Ölümü" adlı yazı • Yaseminler Poirot, önce savcı ve mahkemede ki, tanıklarla konuşmalar yapar ve onlar bunun kesinlikle cinayet olduğu, suçun Caroline Crale’de olduğunu iddia eder ve dedektife işin peşini bırakmasını söylerler. Şüpheliler: Philip Blake ve Meredith Blake Mürebbiye Williams Caroline’nin kardeşi Angela Warren Elsa Greer. Poirot, beş kişi ile konuşmalar yapar ve olayları hepsinin ağzından dinler. Philip Blake, Amyas’ın çocukluktan arkadaşıdır ve arkadaşının hiç bir zaman evlenmesini istememiştir, hatta Caroline ile evlendiği zaman bir yıl arkaşı ile görüşmemiş, alakasını tamamen kesmiştir. Evlenirse, artık eskisi gibi dost olamayacaklarını düşünür çünkü. Meredith Blake, büyük kardeştir ve daha sakin, mütevazi yapılıdır. Kimya ile uğraşmayı, ilaçlar yapmayı sever. Mürebbiye Williams, Angeli Warrene bakmakta, derslerine yardım etmektedir. Elsa Green, Amyas’la bir kulüpte tanışır ve aşk olur, ressamı pençeleri arasına alır. Sonra, Amyas kızı eve getirmeye başlar ve resmini yaptığını söyler, zamanın çoğunu böyle geçirir. (Amyas Crale, daha önce de, Caroline Crale’yi aldatmıştır), ama hep karısına geri dönmüştür. Bu sefer diğerleri gibi değildir ve Caroline bunu fark ederek şu cümleyi söyler: “Seni öldürürüm, yine de ona bırakmam.” Portresine devam etmekte olan ünlü ressam, eşinden ona buzlu bira getirmesini ister, (Caroline, Elsa Greer olayın öğrenmiştir) ve karısı birayı getirir.. Amyas birayı içer: “Bu gün her şeyin tadı çok kötü”, diye söyler ve kısa bir süre içinde ölü bulunur, tuvalin önünde. Tabii ki, Caroline Crale sorumlu tutulur ve mahkemeye çıkarılır. Mahkemede kendini ele verecek tarzda tavırlar sergilemesi, açıklamadan kaçınması ve bira bardağına Amyas’ın elini bastırdığının kanıtlanmasından sonra Caroline’nin , suçlu olduğuna karar verir mahkemesi heyeti. Katil kim? Angela mı? “İnsanın borçlarını ödemesi gerek", Bu bir tek cümle her şeyi açıklıyor. Bu sözler Caroline'in ta çocukluğundan beri taşıdığı yükle ilgili. Caroline çocukça bir öfke arasında kardeşinin yüzüne mürekkep hokkasını atarak onu yaralamıştı. Ve şimdi eline bu borcunu ödemek için bir fırsat geçiyordu. Caroline Crale bu borcunu ödediğini düşünerek hicbir zaman bilmediği derin bir huzura kavuştu. Borcunu ödediğini düşündüğü için, davanın çetinliği ve o ağır hüküm ona hiçbir etki yapmadı. Belki katil sanılan ve hüküm giyen bir kadın için sövleyeceğim bu sözleri garip bulacaksınız. Fakat Caroline çok mutluydu artık. Ona mutluluk getirecek birçok şey vardı. Hem de sandığınızdan çok fazla. Bu küçük domuz pazara gitti. Bu küçük domuz evde kaldı. Bu küçük domuz pirzola yedi. Bu küçük domuza hiçbir şey verilmedi. Bu küçük domuz, "Vii vii vii," diye ağladı. İyi okumalar.
Beş Küçük Domuz
Beş Küçük DomuzAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20192,907 okunma
·
125 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.