Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

170 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Prof. Dr Türkkaya Ataöv, 1970- 72 yıllarında S.S.C.B' ne Ankara Üniversitesince Nazım Hikmet hakkında incelemelerde bulunmak üzere görevlendirilince, ortaya bu eser çıkmış. İyi de olmuş. 1976 yılında baskıdan da çıkınca aynı yıl bizlerle buluştu Değerli hocamızın bu eseri. Hocamız diyorum, çünkü 1974 de benimde eğitim, öğretim gördüğüm Siyasal Bilgiler Fakültesinde Hocaydı. Benimde hocam oldu.. Zaman zaman bizzat kendisinden gezi ve kitap hakkındaki değerlendirmelerini, gözlemlerini dinleme şansına nail olan kişilerdenim. Kitabın inceleme ve baskı aşamasındaki Türkiye'nin Politik ortamını hatırlamak gerekir. 12 Mart Tezkeresinin atmosferinin sıcak ortamı, ardından Milliyetçi Cephe Hükümetleri, Öğrenci olaylarının tavan yaptığı atmosfer, Ders kitaplarını okula sokarken Sıkı Yönetim Komutanlıklarından alınan belgelerin polise ibrazı v.s Bu kitabı okuyacakların bir edebi eser umudunda olmamalarını, bir biyografi ile karşılaşmayacaklarını, Nazım Hikmetin Hayatını anlatan bir eser olmadığını kendilerini hazırlamaları gerekir. Kitap, adında olduğu gibi Nazımın Çektiği hasret ateşinin anlatımı var. O da özetle "Memleketim, Memleketim" dizelerinin de ele verdiği gibi 'memleket hasreti' olduğunu belirtmeliyim. Ayrıca Nazımın,hakkında ki bazı yersiz yakıştırma ve asılsız suçlamaların açıklanması da var, Ayrıca, Nazımın yaşamından kesitler verilirken; onun sanata bakışı, tüm sanatlara,olan yaklaşımı da var.Birde kitabın sonlarına doğru Şairin o günlere ait bir çok fotoğrafı ve kendi el yazısı ile şiirleri de mevcut. Dünyanın dönemindeki büyük şairlerin, yazarların, ressamların bazı tanıtımlarını ve onlarla Nazım'ın yakınlaşmalarını da ihtiva etmekte. Bu kitabı okumak isteyenlere bir tavsiyem daha olacak; Osman Balcıgil'in CELİLE'si ile ardaşık okurlarsa bu kitap size farklı bakışların kapısını da açmış olacaktır. Dediğim dedik, ve bildiği doğrudan şaşmaması nedeniyle, Sovyetler de geçirdiği yaşam süresinde de başını dertlerden eksik etmediğine de şahitlik etmekte kitap. Benim dikkatimi cezbeden ve okurken tebessüm ettiğim bir hususu da belirteyim.. İşte o 1970 yıllar boyunca Ankara'nın havası o kadar kirliydi ki radyolar bazen sokağa çıkılmamasının tavsiyesini ederlerdi. Akşam oldu mu bilhassa kış mevsimin de göz gözü görmez nefes alamazdınız. Değerli hocamız bunun etkisinde kalmış ki, Kendisini, bir mimarın mihmandarlığında Moskova'yı gezdirirler iken havanın nedenli temiz olduğu, şehrin ikinci dünya savaşı sonrasın da imarına nedenli önem verildiğini, yeşil alanların parkların büyüklüğü, Eski eserlere nasıl sahip çıkıldığını izah etmekten kendini alamamış. Ama illa ki o hava durumu var ya beni aldı götürdü, Ankara nın o günlerine. Yüzümde hüzünlü tebessüm, Kulağımda "Ankara nın Taşına bak, Gözlerimin Yaşına bak" ezgisi gitti, geldi, gitti geldi...
Nazım Hikmet'in Hasreti
Nazım Hikmet'in HasretiTürkkaya Ataöv · May Yayınları · 197618 okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.