Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

688 syf.
·
Puan vermedi
Özel Hayatın Tarihi Cilt V
Birinci dünya savaşından başlayan bu cilt günümüze kadar olan zaman diliminde özel hayatın şekillenişini bize aktarmakta. Yalnız bu cilt sadece Fransa'ya odaklanmış durumda. Bunun sebebi ele geçen materyalin yoğunluğuyla birlikte tüm Avrupa'nın özel hayat tarihini 650 sayfada anlatılmasının mümkün olmamasına bağlıyor Gerard Vincent. Ayrıca ikinci ciltten itibaren bir Fransa ağırlığı hakim çünkü Fransız tarihçiler tarafından hazırlanmış bu dizi -biraz geç oldu ama aktarayım yine de- Bir de günümüz derken 1980'lerde basılmış, 1987 edisyonu çeviriye temel alınmış. Bu cilt kronolojik olarak ilerlememekle, önce 1968'e dek uzanıp sonra İkinci Dünya Savaşı zamanlarına dönüyor. Daha sonra 1968'den sonra özel hayatın her bir unsurunu ele alıp, ardından 1980'lere doğru Fransızların bulundukları yerden, yeni oluşan toplum modellerini aktarıyor; Amerika Birleşik Devletleri ve İsveç olarak. 1968'e değin hala geçmişin hiyerarşik yapısını içinde barındıran batı toplumu bu tarihten sonra bireyin özgürleşmesinin önündeki tüm zincirleri kırıyor. Birey artık kendine daha çok önem verip, kendini daha çok ön plana koyuyor. Daha az kıyafet giyip bedenini daha çok sergiliyor. Mini etekler, t-shirtler giyilmeye başlanıyor. Bedenin ön plana çıkmasıyla spor ve sağlığa verilen önem öne çıkmaya başlıyor. Birkaç on yıl önce fahişelere yakıştırılan düzeydeki makyaj biçimi moda haline geliyor. Cinsellik tabu olmaktan çıkıyor. Bunların öne çıkmasıyla birlikte aile kavramı gerilemeye başlıyor, evlilik gereksiz görülmeye başlanıyor. Doğurganlık oranı gitgide düşüp, dini kurumlara olan rağbet azalıyor. Bu hızlı değişimin altında yatan olaylar ise birinci dünya savaşıyla sarsılan Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşında harap olması ve bu zamandan sonra Amerikan hayat tarzının Avrupa'ya etkisi. Tabii ki Amerikan hayat tarzının benimsenmesi demek değil bu. Bir diğer yanda ise İkinci Dünya Savaşının dışında kalan İsveç toplumunun aşırı şeffaflığı batıya bir alternatif oluyor. Ayrıca Fransa'da yerleşik olan yahudiler ile birlikte göçmen olanlar ve Polonya, İtalya, Mağrip kökenli göçmenlerinin Fransız toplumunun içinde kendine yer edinme çabaları da kitabın konuları arasında. Kısaca bu kitap bizim yaşadığımız topraklarda henüz görmediğimiz bir özel hayatın tarihini anlatıyor. Biz 1968'e kadar gelememişiz henüz. Tabii ki bireysel olarak kendimizden parçalar bulmamak imkansız bu ciltte, ama toplumsal olarak öyle bir dönüşüm geçiremediğimiz aşikarmış. Okurken Gezi olaylarını bu dönüşüm adına bir hareket olarak benzettim biraz, bireysel özgürlüklerinin hiyerarşi altında ezilmemesi için halkın Türkiye'de şimdiye kadar eşine pek rastlanmamış bir tepkisiydi sanki. Kaldı ki zaten toplumsal bir kutuplaşma varsa bu, toplumcu bakışa sahip olanlar ve bireyciler arasında şu anda. Tüm ciltleri genel olarak değerlendirirsem Avrupa tarihi adlı kitaplardan daha bir Avrupa tarihi bu kitaplar. Fakat okuması biraz meşakkatli. Çünkü bazı konuları okurken ben bunu niye okuyorum şimdi deyip hafiften odaklanma güçlüğü yaşamadım diyemem. Zaten roman gibi bir şey değil, ama bilgisine ulaşılan detaylar sayesinde zihinde yanan ışık parlamalarını hissetmek muazzam derece zevkli.
Özel Hayatın Tarihi 5
Özel Hayatın Tarihi 5Georges Duby · Yapı Kredi Yayınları · 20109 okunma
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.