Gönderi

200 syf.
·
Not rated
·
Read in 34 hours
Nisan ayının son kitabı olarak seçtiğim Kallokain, İthaki Bilimkurgu Klasiklerinden okuduğum 25. Kitap oldu. Yazarımız Karin Boye 2. Dünya Savaşı gidişatı sebebiyle bunalıma girip intihar etmiş. Kallokain büyük distopyalardan Cesur Yeni Dünyadan sonra 1984 den ise önce yazılmış bir eser olarak bizi karşılıyor. İnsanların bireysellikten uzak bir makinenin parçası gibi yaşadığı Dünyadevlet isimli ülkede bireylerin gece-gündüz güvenlik güçlerince izlendiği bir dünya hayal edin. Dünyadevlet’te militarist bir sistem hakim. Her erkek aynı Spartalıların yaptığı gibi 7 yaşında askeri kamplara gitmek zorunda. Kadınlar ise sadece yeni askerler ve anne adaylarını doğurabildikleri için değer görüyorlar. İnsanlar en yakınlarından bile şüphe duyup devamlı bir paranoya halindeler. Bu ortamda Leo Kall isimli bir kimyacı insanların düşüncelerinin de bilinmesi gerektiğini öne sürüp Kallokain isimli bir serum geliştiriyor. Bu serumun enjekte edildiği kişi en derin arzularını ve düşüncelerini istemeden paylaşmak zorunda kalıyor. Kitapta suçlu olarak görülen insanların ihtiyaç duyduğu şey aslında çok insani bir şey sevilmek, güvenmek ve şüphe duymadan bir şeyleri paylaşabilmek. Kallokain genel hatlarıyla beğendiğim bir kitap oldu. Kara Dörtlemeden Biz kitabını okumadığımı belirterek diğerlerinden daha zayıf bulduğumu söyleyebilirim.
Kallokain
KallokainKarin Boye · İthaki Yayınları · 20201,129 okunma
·
50 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.