Masumiyet Müzesi kitabı, müzesini gezmeyi dört gözle beklediğim bir kitap. İşin içinde büyük bir emek var. Birçok eşya toplamak ve eşyalarla kitabı harmanlamak... Büyük cesaret ve emek ister. Gelelim kitaba. Kitap "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum" diye başlayıp"Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım" diyerek bitiyor. Yakın zamanda Sibel ile nişanlanacak olan Kemal, Sibel'e çanta almak için bir mağazaya giriyor ve uzak bir akrabası olan Füsun'a rastlıyor. Anneleri eskiden birlikte dikiş yapan ve bir dönem birlikte vakitlerini geçirmiş olan bu iki insan arasında bu andan sonra bir aşk başlıyor. Mutluluğun Kemal için tanımını, aşkı, dönemi kitapla tanıyoruz. OKUMAYANLAR LÜTFEN BURADAN SONRASINI OKUMASIN:) Herkes için mutluluğun tanımı başkadır. Kemal için mutluluk tanımı 8 yıl boyunca evli olan sevdiği ile hiçbir geri dönüş almadan aynı sofraya oturmak Kitabın başlarında Kemal'e çok kızıyordum. Kendisi için mutlu bir hayatın Sibel'le evlenmek ve Füsun'la da görüşmeye devam etmek olduğunu söylüyor. Aşk konusunda çok korkak ve doğru kararı iş işten geçtikten sonra veriyor. Ama kitabın ilerleyen kısımlarında, Kemal'in Merhamet Apartmanında biriktirdiği eşyalarla acı çektiğini, hayatının yeni bir düzene daha doğrusu düzensizliğe evrildiğini, arkadaşlarından birer birer uzaklaştığını gördükçe ben de onunla birlikte acı çektim ve hüzün duydum. Artık Füsun'a kızıyordum. Füsun ölmüş olmasına, hayatı düzenden ve arkadaşlardan uzak olmasına rağmen mutlu bir hayat yaşadığını iddia etmek... Neyin göstergesidir bilemedim. Kitapla ilgili yapacağım tek kötü eleştiri sonlara doğru Kemal karakterinin Orhan Pamuk ile konuşmaları ve Kemal'in ağzındanmışcasına kitabın yazılacağına karar verdikleri kısımlar gerçeklikten uzak geldi ve kitabın büyüsünü benim gözümden bakınca bozdu. Müzesini gezmek için sabırsızlanıyorum...

Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,3bin okunma

··

12 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Beyzanur