Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
·
Puan vermedi
Bir Ben Var Bende Benden İçeri
Malumunuz mikrobiyata konusu çok popüler son zamanlarda. Çöp öğütücülüğünden bir anda ikinci beyinliğe terfi eden bağırsaklarımız adeta altın çağını yaşıyor. Eskiden iyileşmez denen romatizma, şeker gibi pek çok kronik hastalığın, hatta beyinle ilgili olduğu düşünülen otizm, şizofreni gibi rahatsızlıkların bile beslenmedeki köklü değişikliklerle iyiye gittiği veya tamamen iyileşebildiği görülüyor. Serkan Karaismailoğlu da bu kitabında bağırsaklarımız ve mikrobiyatamızın önemini çok ama çok eğlenceli bir dille anlatmış. Kendisi beyin ve sinirbilim üzerinde çalışıyor ancak bağırsak ve mikrobiyatanın beyinle olan bağlantısı onu böyle bir kitap yazmaya itmiş. Bu konuları merak etmeseniz dahi sırf eğlenmek için bile okuyabilirsiniz. Yediğimiz, içtiğimiz her şey bağırsaklarımızda ayrıştırılıyor ve buradan kanımıza karışan maddeler vücudumuzda çeşitli tepkilere neden oluyor. Ayrıca, bağırsaklarımız sindirim, bağışıklık, hormon ve vitamin üretimi gibi pek çok konuda görevleri bulunan; duygu, düşünce ve davranışlarımızı etkileyen bakterilere (mikrobiyata) ev sahipliği yapıyor. Kanımıza karışan maddelerin ve mikrobiyatanın sağlığı da doğru ve dengeli beslenmeden geçiyor. Beslenme tarzımı değiştirdikten sonra ruh ve beden sağlığımdaki olumlu değişikliği gören biri olarak ben de bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak doğru ve dengeli beslenme konusu biraz karışık bence. O yüzden kitapta neyi yiyip neyi yemeyeceğimize ilişkin tavsiyeler olmamasına sevindim, zira herkesi aynı kefeye koyan diyet tavsiyelerinden bıkkınlık geldi artık. Beslenme konusunda tabii ki bazı değişmez doğrular var. Abur cubur yeme ve tek tip beslenmenin zararlı olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir sanırım. Ancak sağlıklı olduğu bilinen bir yiyecek herkes için sağlıklı mıdır? Örneğin, süt ürünleri sağlıklıdır ama laktoz intoleransınız varsa size iyi gelmeyebilir. Bakliyat sağlıklıdır ama bazı insanlar bunların içindeki lektini sindiremiyor. Fermente gıdalar ve bazı balık türlerinde bulunan histamine karşı hassasiyetiniz olabilir. Tek bir gıdaya bile alerjiniz, intoleransınız olabilir. O yüzden sağlıklı denen şeylerin de kişiye özel olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Bir de glüten konusu var. Konu “glüten eşittir ekmek”e indirgenmiş durumda ama o kadar basit değil. Sadece ekmek veya hamur işlerinde değil aklınıza gelmeyecek pek çok şeyde glüten kullanılıyor. Ayrıca vücudumuz sadece glüteni değil, başka bazı maddeleri de glüten olarak algılıyor. O yüzden eğer bir sağlık gerekçeniz yoksa “glütenden köşe bucak kaçmanın bir gereği yok” diyor Dr. Mustafa Atasoy. İlginiz varsa bu konuda kendisini bir dinlemenizi tavsiye ederim. youtube.com/watch?v=Q5z6LhM... Son olarak ilaçlar konusuna değinmek istiyorum. Malumunuz antidepresan, antibiyotik ve mide asidi baskılayıcı ilaçların kullanımı ülkemizde ciddi biçimde artmış durumda (Antibiyotikte Avrupa birincisiyiz). Bunda hem doktorların en ufak şikâyete bile ilaç yazmaları hem ilaç şirketlerinin açgözlülüğü hem de halkımızın ilaç içmeyi çok sevmesi etkili. Örneğin, bir şeyi mideme dokunduğunu söyleyerek yemeyi reddettiğimde bana mide ilacı teklif eden bir adet annem var:) Maalesef bu ilaç gruplarının mikrobiyatamız üzerinde olumsuz etkileri mevcut, bu nedenle çok gerekmedikçe ilaçlara mesafeli olmakta fayda var. Ben tıp otoritesi değilim ama bu konulara merakım var. Yukarıda yazdığım şeyler kısmen kitabın bende çağrıştırdıkları kısmen de başka okumalarımdan çıkardığım sonuçlar. Doktorların bile kendi aralarında anlaşmaya varamadığı konularda ahkâm kesmek kesinlikle haddim değil. Amacım sadece bu konularda farkındalık yaratmak. O yüzden lütfen yazdıklarım “yatırım tavsiyesi” olarak algılanmasın.:d Herkese keyifli okumalar dilerim.
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta BuldumSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20176,5bin okunma
··
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.