"Tutkulu bir aşkla da evlensen, hiç aşık olmadan da evlensen, aynı şey değil mi?" Aleksey Fyodoroviç Laptev büyürken sık sık babasından dayak yemiş, ezilmiş, bastırılmış ve korkak bir karakter olarak yetiştirilmiş dolayısıyla da asla mutlu olamayacağına inanan zengin bir tüccardır. Laptev’in eline bir gün aşık olduğu kadının şemsiyesi geçer ve aynı gün yağmurun altında bütün gece düşüncelere dalar. Artık mutlu olmaya ve isteklerinin gerçekleşebileceğine inanan Laptev, şemsiyeyle birlikte aşık olduğu kadına gider. Evinin merdivenlerinde Yulia Sergeyevna’ya aşkını ilan eder ve ardından evlilik teklifinde bulunur. Ancak Yulia ilk aklına geleni yapar ve Laptev’in teklifini oracıkta reddeder. Aleksey büyük utanç ve hayal kırıklığıyla evine döner. Bu sırada Yulia ise derin derin düşünmeye başlar. Evlilik teklifini geri çevirirse karşısına bir başkasının çıkmayacağını, hayatı boyunca bekar olarak ve babasıyla kalacağı sonucuna varır. Ertesi gün Yulia teklifi kabul ettiğini söylemek üzere hasta ablası Nina Fyodorovna ile kalan Laptev’in evine gider; böylece mutsuz bir evliliğin ilk adımları atılmış olur. Bir tarafta sırılsıklam aşık Aleksey ve diğer tarafta ise babasıyla bekar yaşamına devam etmemek için evlilik teklifini kabul eden Yulia. Kitapta Üç Yıl boyunca Laptev aşkına karşılık beklediği (aşkının karşılığını bir gün alabileceğini düşündüğü); ancak hem Laptev hem de Yulia için derin mutsuzluklarla geçen bir evlilik hikayesi yer almaktadır. “Ben sadece yaşamak, düş kurmak, umut etmek, her şeye yetişmek istiyorum. Hayat kısa, değerli dostum. Onu dolu dolu yaşamak lazım” Evlilik kurumuyla ilgili bizi düşünmeye sevk eden, karakterlerin duygu ve düşüncelerini Çehov’un anlatım tarzıyla içimizde hissettiğimiz, sevme, sevilme ve insan ilişkileri üzerine yazılmış bu romanı ben çok beğendim. Umarım sizde okur ve memnun kalırsınız. İyi okumalar. :)

Üç YılAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,512 okunma

··

632 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ceren