İki binli yıllar nostaljinin, hüznün ve en önemlisi aşkın öldüğü yıllar olmaya aday görünüyor. Zira aşkın ve hüznün tükenişi geçmişe uzanan nazarlarımızın da silinip gitmesi demektir.
"Sen yoksun ey aşk, insanlar arasında yangın yerleri
Kısa yakınlıkların yıkıntıları var..."