Elif Şafak'ın İngilizce aslından Türkçe'ye çevrilen ilk romanı Araf. Hal böyle olunca kitabı önyargı ile elime aldım. İçimden bin bir türlü olumsuz düşünce geçti. Aman efendim sen Türk değil misin?, Nedir bu yabancı özentiliği?, Kitabı ingilizce kaleme aldın da eline ne geçti? diye uzayan fikirler silsilesi. Böyle önyargıyla başladığım kitabı keyifle okumaya devam etmek şaşırtıcı ve bir o kadar da manidar oldu. Belki de kitabı beğenmemin sebebi beklentimi düşük tutmamdı.
Kitap, üç ev arkadaşının Amerika'daki rutin yaşantısını anlatıyor. İspanyol, Faslı ve Türk olan bu karakterlerin farklı bir ülkenin kültürüne ve yaşayışına tamamen adapte olmuş gibi görünmelerine rağmen ta içlerinde bir şeylerin ne denli iğreti ve yabancıl durduğuna şahit oluyorsunuz.
Şafak, zaman örgüsünden bağımsız, aynı olayın hepsine ayrı ayrı neler hissettirdiğini yazarken oldukça başarılı.
Çok fazla beklentiye girmeden okunabilecek bir kitap...