Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

'Taşkasap sırtında Fatih yamaçlarına bakan bir pencere önünde oturuyorum. Ben, çay -vehmiyle ne olduğu bilinmeyen bir ot haşlaması- içerken yeni doğmuş güneşin dudakları da çiçekler ve yapraklar üstündeki rutubeti emiyor. Dalları, penceremin camını okşayan ayva ağacı -eski bir tabirle- pür-nakıl(baştan aşağı meyve çiçeklerle donanmış) çini fincanları andıran pembemsi çiçekleri bahar kadar taze ve hayat kadar nazik. Hepsinin etrafında ak ve oynak iki kanattan ibaret kelebekler uçuşuyor. Mahalle çocukları gibi yağmacı olan bu haşarılar, saldırdıkları o fincanların içindeki neşe rahiki? ile mest oluyorlar. Esen hafif bir rüzgâr onları kovalıyor. Fakat onları kaçıran esinti, çiçeklerin nazlı yapraklarını da uçuruyor. Çiçek ve kelebekten müteşekkil bir savruntu,fezayı kaplıyor. İnsanın: Berg-i ezhârı hevâ şöyle çıkardı feleğe Pür-kevâkip görünür künbet-i çarh-ı devvâr (Hava, çiçeklerin yapraklarını şöyle feleğe çıkardı Durmayıp dönen gökyüzü yıldızlarla dolu gözükür) beytini okuyacağı geliyor.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.