Stephen King’in, oğlu Owen King ile birlikte yazdığı Uyuyan Güzeller romanı konu itibariyle oldukça farklı ve yaratıcı. King’in birçok kitabında olduğu gibi kalabalık bir karakter listesi mevcut. Buna rağmen, okuması çok da zor değil, en azından beklediğim kadar. Aksine, koskoca bir kasabanın dahil olduğu olaylar zincirini düşünecek olursak, durumun birkaç karakter üzerinden anlatılmasındansa böyle olması daha inandırıcı. Konunun özgünlüğünün yanı sıra, benim daha çok sevdiğim şey, iki yazarın da erkek olmalarına rağmen kadınları temel alan bir konu üzerinde yazmaları. Bir erkeğin kadınları anlayamayacağını düşünüyorsanız, sevgili yazarlarımızın empati kurmak konusunda epey başarılı olduklarını gördükten sonra fikriniz kesinlikle değişecektir. Kadın olmayanların, kadınların yaşam koşullarını anlaması ve anlatması kolay değil ancak okuduğum her sayfada bu zorluğun aşıldığını görebildim. Dünya’nın her yanında, kadınların aynı düzeyde olmasa da bir şekilde engelleniyor ve nasıl yaşayacakları konusunda onlardan başka herkesin aldığı kararlara uymak zorunda bırakılıyorlar. Kitapta da çeşitli mesajlarla bu konuya fazlasıyla değinildiğini söyleyebilirim. Bizim ülkemizden hiç de yabancı olmadığımız çirkin düşüncelerin, dünyanın her yerinde destekçileri olduğu ve kadınların üstünde baskı kuran bu düzenin ne kadar da evrensel olduğu anlaşılıyor. Kitabın bu meseleleri içermesi, ataerkil düzenin adaletsizliğini sık sık yansıtması ve bu durumla ilgili kadın bakış açısından düşüncelere yer vermesi çok güzeldi. Romanla ilgili sevdiğim bir diğer özellik de kadınları tamamen övmek ve göklere çıkarmaktansa, konuyu daha çok insan eşitliği doğrultusunda ele alması oldu. Yazarlar belirli bir özelliği belirli bir cinsiyete atfetmektense, bunu insani bir özellik doğrultusunda yorumlayarak keskin bir kitap olmaktansa, orta yolu bulmuşlar. Amaçlarının erkekleri kötü göstermek değil, yalnızca yüzyıllardır süre gelen bu düzenin kadınlar için olumsuz yanlarını anlatmak olduğu belli. Net bir şekilde ‘düzen böyle ancak sen daha iyi bir erkek olabilirsin, böyle adamlar da var,’ mesajı verilmesi çok hoşuma gitti. Tam da olması gerektiği gibi, King diline yakışır bir anlatımdı. Benim çok severek okuduğum, karakterleri fazlasıyla anladığım ve yaşadığım bir kitap oldu. Fantastik yönüne rağmen tamamen gerçekçiydi ki zaten King’in de böyle bir amaç güttüğü belirtilmiş. Sürükleyiciydi, heyecanlıydı ve en güzeli de anlamlıydı. Okumanızı tavsiye ediyorum, elbette (: Şahsen ben, King ne yazsa okurum (:

Uyuyan GüzellerStephen King · Altın Kitaplar · 2018688 okunma

·

147 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Undómiel