Gönderi

Dini geleneklerden bir şeyler öğrenmek için öncelik, dini tartışmaları "Tanrının varlığına inanmak" gibi iyice yıpratılış münazara konularından kurtarmaya verilmelidir. "Tanrı"yı varlığı ya da yokluğu ispatlanabilir bir matematik kuralı haline sokmak, onu diğer birçok şeyin yanı sıra bir "obje" olarak görmek, bizim gerçekliği bölmeye olan hevesimizle ilgilidir. Zira Descartes sayesinde tanıştığımız ikilik bize her şeyi mekanik ve fizik kurallarına uyduğu takdirde kabul etmeyi öğretmiştir. "Tanrı'nın bir varlık olarak, uzayın bilmem neresinde oturduğunu varsaymak çelişkilerle dolu ve kolayca reddedilebilecek primitif bir bakış açısıdır. Paul Tillich, yirminci yüz yılın ilahiyat dalında en değerli eserlerinden biri olarak ka bul edilen bir kitabında, "Tanrı"nın varlığını kanıtlamaya çalışmanın "Tanrı"nın olmadığını savunmakla, yani ateizmle eş anlamlı olduğunu savunur. " "Tanrı"nın varlığını kabul etmek de reddetmek kadar ateistçe bir tutumdur. "Tanrı" var olmanın ta kendisidir. Ayrı bir varlık değil.
Sayfa 193 - Kuraldışı YayıneviKitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.